Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü bazen de İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (“
OECD”) nezdinde yürütülen
Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımı Projesi (Base Erosion and Profit Shifting Project) kapsamındaki 15. Eylem Planı
doğrultusunda, ülkeler arasında imzalanmış bulunan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında değişiklik yapılmasını
öngören Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırmasının Engellenmesine Yönelik Vergi Anlaşmaları İle İlgili Önlemlerin
Uygulanmasına İlişkin Çok Taraflı Sözleşme (Multilateral Convention to Implement Tax Treaty Related Measures to Prevent
Base Erosion and Profit Shifting) ("Konvansiyon") aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 68 ülke tarafından 7 Haziran 2017
tarihinde imzalanmıştır.
Konvansiyon’un Türkiye’de yürürlüğe girmesinde önemli bir adım olarak hazırlanan kanun teklifi (“
Kanun Teklifi”) 3
Haziran 2020 tarihinde TBMM’ye sunulmuş bulunmakta olup teklifin yakın bir zamanda yasalaşması beklenmektedir.
Türkiye
açısından Konvansiyon,
Türkiye’nin Konvansiyon’a ilişkin iç hukuk prosedürlerinin tamamlaması akabinde onay, kabul veya
uygun bulma belgesini OECD Genel Sekreterliği’ne teslim ettiği tarihten itibaren üç aylık dönemin bitimini takip eden
ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.
Konvansiyon; belirli karma uyumsuzluk düzenlemelerinin ele alınması, anlaşmaların kötüye kullanımının önlenmesi, iş yeri
statüsünden yapay kaçınmanın ele alınması ve uyuşmazlıkların çözümlenmesinin geliştirilmesine yönelik vergi anlaşmaları
ile ilgili önlemler içermekte olup gelirin çifte vergilendirilmesini önlemeye yönelik mevcut anlaşmaların, vergi
kaçakçılığı veya vergiden kaçınma yoluyla (üçüncü ülkelerin mukimlerinin dolaylı menfaatleri için bu anlaşmalarda
sağlanan kolaylıkları elde etmeyi amaçlayan anlaşma seçme düzenlemeleri yoluyla olanlar dahil) vergilendirmeme veya
düşük vergilendirme olanakları yaratmaksızın, bu anlaşmalar kapsamındaki vergilere ilişkin çifte vergilendirmeyi ortadan
kaldırmaktadır. Konvansiyon ile taraflarca üzerinde uzlaşılan değişikliklerin, her bir anlaşmanın ikili olarak yeniden
müzakere edilmesine gerek kalmaksızın, gelirin çifte vergilendirilmesini önlemeye yönelik mevcut anlaşma ağı üzerinden
eşzamanlı ve etkili bir biçimde uygulanması sağlanacaktır.
Konvansiyon’un 5. maddesi ile çifte vergilendirmenin önlenmesi hususunda vergi anlaşmasının taraflarına üç ayrı seçenek
sunulmaktadır. İlk iki seçenek (A ve B) çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının istisna yöntemini düzenleyen
maddelerini kısmen değiştirmekte, üçüncü seçenek (C) gelirin elde edildiği ülkede ödenen vergilerin mahsubunu
öngörmektedir. Ülkelerin farklı seçenekler seçmesi (veya bir ülke bir seçeneği uygularken diğer ülke seçeneklerden
herhangi birini uygulamayı seçmesi) halinde her ülkenin seçtiği seçenek kendi mukimlerine uygulanacaktır.
Türkiye, aşağıdaki ülkeler bakımından Konvansiyon’un C seçeneğini, yani çifte vergilendirmeyi önlemede “mahsup” yöntemi
uygulamasını tercih etmiştir.
-
Arnavutluk
-
İsveç
-
Azerbaycan
-
Kırgızistan
-
Bangladeş
-
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
-
Belçika
-
Letonya
-
Beyaz Rusya
-
Litvanya
-
Endonezya
-
Makedonya
-
Estonya
-
Moldova
-
Fas
-
Slovakya
-
Hindistan
-
Sudan
-
Hırvatistan
-
Tayland
-
Hollanda
-
Türkmenistan
Türkiye’nin mahsup yöntemini seçmiş olması yukarıdaki ülkelerde mukim şirketlerin Türkiye’deki ortaklarına dağıttıkları
temettülerin vergilendirilmesinde önemli vergisel sonuçlara yol açacaktır Örneğin, Türkiye-Hollanda Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması’nın 23. maddesine göre Hollanda’da
vergilendirilebilen bir temettü geliri elde edilmesi halinde bu gelir Türkiye’de vergiden istisna edilmektedir. Ancak
Konvansiyon’un uygulamaya başlanması ile birlikte söz konusu temettü gelirleri artık % 22 (2021 ve sonraki yıllar için
%20) oranında kurumlar vergisine tabi olacak ve söz konusu temettü gelirleri için Hollanda’da ödenen vergiler Türkiye’de
verilen kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir. Buna karşın Hollanda’daki
şirketin iştirak etmiş olduğu Hollanda veya başka bir ülkede mukim şirketlerin ödemiş olduğu vergilerin Türkiye’de beyan
edilen gelir üzerinden hesaplanan vergilerden mahsubu ise mümkün olmayacaktır.
Bu durumda, Hollanda’da yatırım yapan Türk şirketlerinin önümüzdeki dönemlerde Türkiye’de önemli tutarlarda vergi
ödemesi ile karşı karşıya kalmaları muhtemeldir.
Kanun Teklifi’nin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
MORAL | KINIKOĞLU | PAMUKKALE | KÖKENEK UYUM EKİBİ
Vefa Reşat Moral, Yönetici Ortak
Aslı Pamukkale, Ortak