Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği Yayımlandı
“Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği” (“Tebliğ”) 20 Mart 2020 tarihli ve 31074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, Tebliğ, 1 Mart 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5 Aralık 2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) düzenlenen Dijital Hizmet Vergisi (“Vergi”), 1 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; Tebliğ'in konusunu, Vergi’nin uygulamasına dair açıklamalar ile usul ve esaslarının belirlenmesi oluşturmaktadır.
I. Vergi’nin Konusu
Kanun uyarınca; dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri, sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler, kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetleri vergi kapsamında yer almakta olup; bu hizmetlere yönelik dijital ortamda verilecek aracılık hizmetleri de aynı vergiye tabi olmaktadır.
Ø Dijital Ortamda Sunulan Reklam Hizmetleri: Söz konusu hasılatın, reklam verenin kendisi, reklam alanın acentesi veya aracılık hizmeti sunan diğer üçüncü kişilerden elde edilmesinin vergilendirmeye etkisi bulunmamaktadır.
Bu bakımdan aşağıdaki reklam hizmetlerinin sunulmasından elde edilen hasılat Vergi konusu kapsamındadır.;
- Dijital ortamda yayınlanan; reklamın arama sonuçlarıyla birlikte gösterilmesi ya da reklam verenle ilgili arama sonucunun öncelikli sırada gösterilmesi gibi arama motoru reklamları,
- Bant reklamlar (banner), video veya kullanıcı paylaşımının izlenmesi öncesinde, sırasında veya sonrasında dijital ortamlarda yayınlanan her türlü işitsel, görsel veya yazılı reklamlar,
- Elektronik cihazlarda yazılımlar vasıtasıyla çevrim içi iletilen reklamlar,
- Açılır pencere reklamları (pop-up ve benzeri),
- Gazete veya dergilerin internet sitelerinde veya yalnızca dijital ortamda işitsel ve/veya görsel yayıncılık yapan kuruluşların internet sitelerinde ya da bunların yayın akışları sırasında yayınlanan reklamlar,
- Yayıncı kuruluş tarafından, karasal, uydu ya da kablo ortamları üzerinden yapılan yayınların eş anlı olarak dijital ortamda yayınlanması halinde, yayın akışının içeriğine dâhil olmayan reklam hizmetleri,
- Dijital ortamda sunulan reklam hizmetleriyle ilişkili olarak dijital hizmet sağlayıcıları tarafından, dijital ortamdan veri çekilmesi ve/veya bu verinin ölçümlenmesi ya da işlenmesi ve/veya dijital reklam içeriğinin hazırlanması ve benzeri şekillerde sunulan; reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ve Reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler.
Ø Dijital Ortamda Yapılan İçerik Satışları ve İçeriklerden Yararlandırmaya Yönelik Hizmetler:
Bu bakımdan aşağıdakilerin dijital ortamda satışı ve benzeri diğer içerik satışları ile bu içeriklerden yararlandırmaya (içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına) yönelik dijital ortamda sunulan hizmetlerden elde edilen hasılat Vergi konusu kapsamındadır;
- Bilgisayar, tablet, cep telefonu, akıllı bileklik gibi elektronik cihazlarda kullanılan program, yazılım ve uygulamalar,
- Sinema filmi, dizi, video, resim, fotoğraf, grafik, makale, dergi, gazete gibi görüntü, ses ve metin dosyası içerikleri,
- Oyun konsolunda oynamaya mahsus olanlar dâhil olmak üzere, çevrim içi veya çevrim dışı oynanmasına bakılmaksızın her türlü dijital oyunların, oyun ek paketlerinin veya oyun kodları,
- Çevrim içi oyunlarda kullanıcıya belirli bir bedel karşılığında oyunla ilgili uygulama veya paketler (ilave oynama hakkı, ilave oyun süresi, oyun içi özelliklere, materyal ve öğelere erişim, oyun içi karakter oluşturma ya da geliştirme veya oyun içi sanal para temini gibi).
Bununla birlikte; aşağıdakiler dijital içerik olarak kabul edilemez;
- Dijital verilerin çevrim içi platformlarda depolanması,
- Dijital ortamda satılan sinema, tiyatro, konser, müze, spor müsabakaları, otobüs, tren, uçak biletleri gibi fiili sunuma konu bir hizmetten faydalanma hakkını temsil eden biletler,
- Türkiye’de ilgili mevzuat çerçevesinde yetki sahibi kurum ve kuruluşlar tarafından tertip edilen her türlü şans oyunu ile müşterek bahse ilişkin dijital ortamda satılan ve çekiliş veya bahse katılma hakkını sağlayan bilet veya kuponlar,
- Satılan bir malın çalışabilmesi için zorunlu olan ve satıcı tarafından satış esnasında malın bünyesine dâhil edilerek verilen yazılımların dijital ortamda aktive edilmesi veya indirilmesi (bu işlem dolayısıyla ayrıca bir bedel alınmaması kaydıyla).
Ø Kullanıcıların Birbirleriyle Etkileşime Geçebilecekleri Dijital Ortamların Sağlanması ve İşletilmesi Hizmetleri:
Bu bakımdan aşağıdaki hizmetlerden elde edilen hasılat Vergi konusu kapsamındadır;
- Kullanıcılar tarafından yazılı, görsel veya işitsel içerik paylaşılabilen ya da paylaşılan içeriklere ilişkin yorum yapılabilen ya da kullanıcıların birbirleriyle sair suretle etkileşime geçebildiği her türlü dijital ortamların sağlanmasından veya işletilmesi,
- Dijital ortamda, mal veya hizmet alım veya satımına; ödemenin, teslimatın veya iadenin garanti edilmesi ya da bunlara aracılık edilmesi gibi fonksiyonlar üstlenilmek suretiyle aracılık edilmesi ya da herhangi bir fonksiyon üstlenilmeksizin sadece mal veya hizmetin alım satımının kolaylaştırılması ya da satışa konu mal veya hizmetin bu ortamda ilan edilmesi veya bu ilana erişilebilmesi gibi hizmetler,
- Mal veya hizmet alım satımına aracılık edenler ile alım satımı kolaylaştıranlar tarafından bu hizmetlerin sunulduğu dijital ortamlarda, benzer veya aynı ürünleri satanların ilanlarının, listeleme/sıralama/biçim değişikliği ve benzeri yapmak suretiyle farklılaştırılması şeklinde verilen hizmetler,
- Yukarıda belirtilen dijital içeriklerin dijital ortamda satışı.
Bununla birlikte, aşağıdaki şekillerde elde edilen hasılat Vergi konusu kapsamında değildir;
- Dijital ortamda mal veya hizmet satışları dolayısıyla malı satan veya hizmeti ifa eden tarafından elde edilen hasılat (meğerki mal veya hizmet satışından kaynaklı edimlerin bu kişiler tarafından yerine getirilmesi ile tüketici haklarının korunmasına ilişkin ilgili mevzuattan kaynaklanabilecek sorumlulukların bu kişilerde olmasın.)
- İlgili mevzuatları çerçevesinde yetkilendirilmelerine bağlı olarak faaliyette bulunan Türkiye’de ve yurt dışında yerleşik borsaların, takas merkezlerinin ve saklama kuruluşlarının görev ve yetkileri kapsamında dijital ortamda sundukları hizmetler ile Türkiye’de ilgili mevzuat çerçevesinde yetki sahibi kurum ve kuruluşlar tarafından tertip edilen her türlü şans oyunu veya müşterek bahse katılma hakkını sağlayan bilet veya kuponların sanal bayi sıfatıyla dijital ortamda satışı sonucu elde edilen hasılat.
Ø Dijital Ortamda Sunulan Hizmetlere Aracılık Hizmetleri:
- Ø Dijital ortamda sunulan; mağaza içinde mağaza, kullanıcıya ürün özelliklerini filtreleme ya da fiyat, marka, model ve benzeri bazında karşılaştırma ve sıralama yapma suretiyle yönlendirme gibi aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat Vergi’nin konusuna girer.
II. Tanımlar
Tebliğ ile aşağıdaki tanımlara belirtilen şekilde açıklamalar getirilmiştir:
- Hasılatın Elde Edilmesi: Sunulan hizmet karşılığında bedele hak kazanılması hasılatın elde edildiği anlamına gelmekte olup, Tebliğ ile bedelin bir kısmının veya tamamının hizmetin sunumundan sonra tahsil edilmesinin veya hiç tahsil edilmemesinin hasılatın elde edilmesine tesiri olmayacağı belirtilmiştir.
- Hizmetin Türkiye’de Sunulması: Bir tarafı Türkiye’deki kişiler olan mal veya hizmet (dijital içerik dâhil) alım satım işlemlerine aracılık hizmetlerinde, hizmet bedeli Türkiye’deki kişiden değil de işlemin diğer tarafı olan yurt dışındaki kişiden alınsa veya (hizmet alımları bakımından) Türkiye’deki kişi hizmetten yurt dışında faydalansa dahi, hizmet Türkiye’de bulunan kişilere yönelik gerçekleştirildiğinden, Türkiye’de sunulmuş sayılır. Tebliğ ile Türkiye’de bulunan kişinin gerçek veya tüzel kişi ya da satıcı veya alıcı olmasının, bu duruma tesiri olmayacağı belirtilmiştir.
- Hizmetin karşılığını teşkil eden ödemenin Türkiye’de yapılması: Ödemenin Türkiye’deki hesaplardan yapılmasıdır. Ancak, ödeme yurt dışında yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması durumunda, ödeme Türkiye’de yapılmış sayılır.
Tebliğ’de bu duruma: “Türkiye’yi turistik amaçlı olarak beş günlüğüne ziyaret eden bir kişinin Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde cep telefonuna bir oyun indirmesi durumunda, işlem bedelinin kişinin Türkiye’deki hesaplarından ödenmemesi kaydıyla, hizmet Türkiye’de değerlendirilmiş sayılmaz.” şeklinde örnekleme yapılmıştır.
III. Mükellef ve Vergi Sorumlusu
Söz konusu Vergi’nin mükellefi; yukarıda sayılan hizmetleri sunanlar, yani dijital hizmet sağlayıcıları olarak gösterilmektedir. Bunların, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu bakımından tam mükellef olup olmaması, anılan mükellefiyete tesir etmeyip yalnızca, Türkiye içinde ikametgâh, iş yeri, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmama hâlleri ile gerekli görülen diğer hâllerde Hazine ve Maliye Bakanlığınca (“Bakanlık”), Vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla Vergi’ye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenlerin Vergi’nin ödenmesinden sorumlu tutulabilmeleri mümkündür.
Tebliğ ile, Dijital hizmet sağlayıcılarının Tebliğ’deki muafiyet şartlarını taşımamaları ya da var olan muafiyetlerinin sona ermesi halinde, belirtilen süre içerisinde mükellefiyet tesis ettirmeleri gerekmekte olduğu vurgulanmış ve yetkiye istinaden mükellefiyetin, BMVDB nezdinde elektronik ortamda tesis ettirilmesi uygun bulunmuştur.
Bu kapsamda, dijital hizmet sağlayıcılarının, ilk kez verecekleri Dijital Hizmet Vergisi beyannamesini vermeden önce, GİB’in www.digitalservice.gib.gov.tr adresinde yer alan formu doldurmaları gerekir. Söz konusu formun elektronik ortamda doldurulup onaylanması üzerine, BMVDB nezdinde, dijital hizmet sağlayıcısı adına “Dijital Hizmet Vergisi Mükellefiyeti” tesis ettirileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamdaki mükelleflerden ayrıca işe başlama bildirimi aranmayacak olup mükellefiyet tesisi üzerine İnternet Vergi Dairesinde (“İVD”) işlem yapılabilmesi için mükellefe kullanıcı kodu, parola ve şifre verilecektir. “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” bulunanların mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifreleriyle işlem yapacakları belirtilmiştir.
IV. Muafiyet ve İstisnalar
Tebliğ ile finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olunup olunmadığı ile gruba dâhil olan diğer üyeler; dijital hizmet sağlayıcısının Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyetinin bulunması halinde Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre, bu vergiler bakımından mükellefiyetinin bulunmaması halinde ise Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre tespit olunacağı düzenlenmiştir.
Ayrıca; Tebliğ, vergi mükellefiyeti ve muafiyet bakımından şu düzenlemeleri getirmektedir:
- 2019 hesap döneminde Kanun’da sayılan hizmetlere ilişkin Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından ve dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından fazla olanlar, Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mart 2020 tarihi itibarıyla dijital hizmet vergisinin mükellefidirler.
- 2019 hesap döneminde söz konusu hizmetlerden Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından ya da dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanlar ise Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mart 2020 tarihi itibarıyla bu vergiden muaf olacaklardır. Bunların müteakip (aylık) vergilendirme dönemleri bakımından, haddin aşılması halinde aşımın gerçekleştiği vergilendirme dönemini takip eden dördüncü vergilendirme döneminden itibaren dijital hizmet vergisi mükellefiyeti başlayacaktır.
4.1. Muafiyete ilişkin belgelendirme ve bildirim yükümlülüğü
Tebliğ’de, bir hesap dönemi içinde Vergi’nin konusuna giren hizmetler dolayısıyla Türkiye’de elde edilen hasılat tutarı 20 milyon TL’yi aşmakla birlikte Vergi mükellefiyeti tesis ettirmeyen yurt dışında yerleşik dijital hizmet sağlayıcılarının Vergi’den muaf olduklarını, Türkiye ile birlikte dünya genelinde en az beş ülkede faaliyette bulunan bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından, bu Tebliğ’de yer alan açıklamalara ve uluslararası denetim standartlarına uygun olarak düzenlenecek bağımsız denetim raporuyla (“Rapor”) , ilgili hesap dönemini takip eden 30 Haziran tarihine kadar tevsik etmeleri şartı düzenlenmiştir.
Ayrıca bu Rapor, dijital hizmet sağlayıcısına ilişkin asgari olarak aşağıdaki hususları içermelidir:
- Unvan, iletişim (adres, telefon, e-mail ve benzeri) ve ortaklık bilgileri ile faaliyetlerine ilişkin bilgileri,
- Dijital hizmetleri sunduğu alan adları ve IP adreslerini,
- Varsa Türkiye’deki yetkili temsilcisine ilişkin bilgileri (unvan ve iletişim),
- Vergi’nin konusuna giren hizmet türleri itibarıyla Türkiye’de elde edilen hasılat tutarını,
- Vergi’nin konusuna giren hizmet türleri itibarıyla dünya genelinde elde edilen hasılat tutarını, ve
- Kanun kapsamındaki muafiyet durumuna ilişkin değerlendirmeyi.
Dijital hizmet sağlayıcısının finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması durumunda ise söz konusu Rapor’un bu kapsamdaki grup işletmelerine ilişkin bilgileri (unvan ve iletişim bilgileri, Vergi’nin konusuna giren hizmetlerden Türkiye’de ve dünyada elde edilen hasılat ve benzeri) de içermesi ve Rapor’da değerlendirmenin buna göre yapılması gerekliliği getirilmiştir.
Söz konusu Rapor ile Rapor’un Türkiye’de faaliyette bulunan yeminli tercüman tarafından Türkçe diline tercüme edilmiş bir örneği, dijital hizmet sağlayıcısı tarafından www.digitalservice.gib.gov.tr adresine 30 Haziran 2020 tarihine kadar elektronik olarak yüklenmelidir.
20 milyon TL üzerinde hasılat elde edilen her hesap dönemi için aynı usul dairesinde Rapor düzenlenerek söz konusu adres üzerinden aynı şekilde yüklenecektir. Tebliğ; aksi durumda, söz konusu Rapor’un belirtilen süre ve şekilde elektronik ortama yüklenmemesi halinde, dijital hizmet sağlayıcısına (varsa Türkiye’deki yetkili temsilcisine) internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak 4 Ocak 1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda (“VUK”) sayılan tebligat yöntemleri ve/veya elektronik posta ve/veya diğer tüm iletişim araçları kullanılarak 30 günlük ek süre verileceğini düzenlenmiştir.
Bu süre içerisinde de belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında doğru olarak yerine getirilmemesi veya bu bölümde düzenlenen belgelendirme yükümlülüğü kapsamında bulunulmadığının tevsik edilememesi halinde, muafiyetten yararlanılamayacaktır.
Bununla birlikte; Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB”) veya Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı (“BMVDB”), bir hesap dönemi içinde Vergi’nin konusuna giren hizmetler dolayısıyla Türkiye’de elde ettiği hasılat tutarı 20 milyon TL’yi aşmakla birlikte dijital hizmet vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeyen Türkiye’de yerleşik dijital hizmet sağlayıcılarından vergiden muaf olduklarını tevsik etmelerini yazılı olarak isteyebilir.
Bu durumda, tevsike yönelik bilgi ve açıklamaların, söz konusu talebin tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yazılı olarak sunulması gerekecektir.
Bilgi ve açıklamaların yeterli bulunmaması halinde, dijital hizmet sağlayıcısının muafiyetinin tevsikinin yukarıda açıklanan çerçevede Raporla yapılması istenebilir. Rapor’un, bu talebin dijital hizmet sağlayıcısına tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde ibraz edilmesi gerekir. Bu süre içinde raporun ibraz edilmemesi durumunda dijital hizmet sağlayıcısına 30 günlük ek süre verileceği düzenlenmiştir.
Bu süre içerisinde de belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında doğru olarak yerine getirilmemesi halinde, muafiyetten yararlanılamayacaktır.
4.2. İstisna ve Muafiyetlerin Sınırları
Gerek bankalarca gerekse ilgili mevzuat çerçevesinde yetkilendirilmelerine bağlı olarak diğer finansal kuruluşlar tarafından yapılabilen ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda belirtilen Bankaların gerçekleştirebileceği faaliyetler dolayısıyla elde edilen hasılat vergiden istisna tutulmuş olup söz konusu istisna uygulaması bakımından, hizmeti sunan banka veya finansal kuruluşun yerleşik olduğu ülkenin önemi yoktur.
Tebliğ’e göre, bankalar veya ilgili mevzuat kapsamında yetkilendirilen diğer finansal kuruluşların dijital ortamda sunduğu aşağıdaki hizmetler dolayısıyla elde edilen hasılat, istisna kapsamındadır:
- Vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alım satımına aracılık işlemleri,
- Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri,
- Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım satımının yürütülmesi işlemleri,
- Sigorta acenteliği ve bireysel emeklilik aracılık hizmetleri
Ayrıca; Tebliğ ile Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri neticesinde oluşturulan ürünlerin satışı ile münhasıran bu ürünler üzerinden sunulan hizmetlere ilişkin düzenlenen istisnanın uygulanabilmesi için satışı ve/veya üzerinden yapılan hizmet sunumları Vergi’nin konusuna giren dijital içeriklerin ve dijital ortamların Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri neticesinde oluşturulması gerektiği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda, aşağıda sayılan ürünler bakımından istisna uygulanmayacaktır:
- Pazarlanabilir/kullanılabilir aşamaya gelmiş veya halihazırda pazarlanan/kullanılan ancak Ar-Ge merkezlerinde oluşturulmamış ürünlerin geliştirilmesi amacıyla Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen ürünler,
- Ar-Ge merkezlerinde yenilik faaliyetleri neticesinde oluşturulan ürünler,
- 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki tasarım faaliyetleri neticesinde
geliştirilen/iyileştirilen/farklılaştırılan/oluşturulan ürünler, - İlgili mevzuata göre Ar-Ge kapsamında sayılmayan faaliyetler neticesinde oluşturulan ürünler.
Bununla birlikte; Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri neticesinde oluşturulan ürünler üzerinden sunulan dijital hizmetin, ürün sahibi tarafından aynı zamanda bu niteliği taşımayan ürünler üzerinden de sunulması halinde, istisna, münhasıran bu niteliği taşıyan ürünler üzerinden sunulan hizmet dolayısıyla elde edilen hasılata uygulanacaktır.
Söz konusu istisna kapsamındaki hizmetleri sunanlarca, istisna kapsamında olmayan diğer hizmetlerin de sunulması halinde, istisna kapsamında olmayan hizmetlerden elde edilen hasılatın vergilendirileceği tabiidir.
Ayrıca; diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümlerinin dijital hizmet vergisi bakımından geçersiz olduğu düzenlenmiştir.
V. Vergi’nin Matrahı
Tebliğ, Kanun ile düzenlenmemiş olan Hasılatın döviz ile hesaplanması halinde dövizler için Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesi durumu için cari kurun esas alınacağını düzenlemiştir.
Bununla birlikte Tebliğ’de; her ne ad altında olursa olsun elde edilen hasılatın tamamının matraha dâhil olacağı hususu vurgulanmıştır. Bu kapsamda aşağıdakiler hasılata, dolayısıyla matraha dâhildir;
- Satış, işlem veya hizmet bedeli,
- komisyon ücreti,
- abonelik bedeli,
- üyelik bedeli,
- aracılık bedeli ve benzer adlar altında alınan veya borçlanılan para,
- mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat hizmet ve değerlerin tamamı
- Sunulan dijital hizmetlere ilişkin vade farkı,
- fiyat farkı,
- kur farkı,
- faiz,
- prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler
Ayrıca; vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz ve prim gibi müteferri gelirlerin hizmetin sunulduğu vergilendirme dönemlerini takip eden vergilendirme dönemlerinde elde edilmeleri halinde, elde edildikleri vergilendirme döneminin matrahına dâhil edileceği belirtilmiştir. Tahsilat aşamasında mükellef aleyhine kur farkı oluşması halinde ise söz konusu farkın, oluştuğu vergilendirme döneminin matrahının tespitinde dikkate alınabileceği ifade edilmiştir.
Tebliğ, dijital ortamda mal veya hizmet satışına aracılık dolayısıyla elde edilen hasılata konu tutardan, tüketicilerin cayma hakkını kullanması nedeniyle malların satıcılara iade edilmesi, hizmetlerin ifa edilmemesi ve mal veya hizmet bedelinin tüketicilere iade edilmesine bağlı olarak mükellef tarafından muhatabına iade edilen kısmının, söz konusu iadenin yapıldığı vergilendirme döneminin matrahının tespitinde dikkate alınmasının mümkün olduğunu belirtmiştir.
Ayrıca; Vergi’nin konusuna giren dijital hizmetlerin parçası veya tamamlayıcısı niteliğinde bulunan hizmetler dolayısıyla elde edilen hasılat, bu hizmetler dijital ortam dışında ifa edilse ya da bunlar için ayrıca bir bedel tahakkuk ettirilse veya fatura ve benzeri belge düzenlense dahi, matraha dâhil olacaktır. Ancak, Vergi’nin konusuna giren dijital hizmetler ile dijital hizmetin parçası veya tamamlayıcısı niteliği bulunmayan ve işleme taraf olmayan üçüncü kişilerce de işlemden bağımsız olarak ifa edilebilen Vergi’nin konusuna girmeyen hizmetlerin birlikte sunulması durumunda, hizmetlerin bedellerinin emsallere uygun olarak tespit edilmesi suretiyle hizmetlerden elde edilen hasılatın ayrıştırılması kaydıyla, matraha, sadece Vergi’nin konusuna giren dijital hizmetlere isabet eden hasılatın dâhil edilmesi mümkün olacaktır.
Bu şekilde birlikte sunulan hizmetlerde;
Ø Vergi’nin konusuna giren dijital hizmetlerin bedelinin emsallere uygun olması: dijital hizmet sağlayıcısı tarafından sadece dijital hizmet sunulan (Vergi’nin konusuna girmeyen bir hizmet içermeyen) işlemlerde elde edilen bedelden düşük olmamak üzere, hizmete mütenasip tespit edilen bedeli
Ø Vergi’nin konusuna girmeyen hizmetlerin bedelinin emsallere uygun olması: ise hizmete ilişkin piyasada oluşan bedeller, mükellef ve sunduğu hizmetin ölçeği, katlanılan maliyetler, üstlenilen riskler, hizmetin niteliğindeki farklılıklar ve benzeri hususlar dikkate alınmak suretiyle bu hizmetin benzer ölçütler dâhilinde aynı/benzer hizmetleri sunan herhangi bir üçüncü kişi tarafından sunulması durumunda talep edilebilecek bedelden yüksek olmamak üzere, hizmete mütenasip tespit edilen bedeli, ifade eder.
Birlikte sunulan söz konusu hizmetlerden elde edilen hasılatın belirtilen şekilde ayrıştırılamaması durumunda, hasılatın tamamının matraha dâhil edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca belirtilmelidir ki; Dijital hizmet sağlayıcıları tarafından ödenen Katma Değer Vergisi (“KDV“) hasılata dâhil değildir.
Tebliğ’e göre, sunulan hizmete ilişkin düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilen ticari teamüllere uygun iskontoların matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün olup; hasılatın elde edildiği vergilendirme döneminden sonra yapılan iskontoların matrahtan indirilmesi mümkün değildir.
Tebliğ, hasılatın mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerlerle elde edilmesi hali için VUK’a atıf yaparak matrahın, Emsal Değer Belirleme hükümlerine göre tespit olunacağını düzenlemektedir.
Tebliğ’e göre, Bir Dijital Hizmet Vergisi mükellefinin Vergi’nin konusuna giren hizmetleri sunabilmesi için Dijital Hizmet Vergisi mükelleflerinden ya da bu Vergi’nin mükellefi olmayanlardan yaptığı, Vergi’nin konusuna girsin girmesin, alımlar dolayısıyla katlandığı gider veya maliyetleri veya bunlara ilişkin ödediği vergileri Dijital Hizmet Vergisi matrahından indirmesi mümkün değildir.
Bununla birlikte; Dijital Hizmet Vergisi, fatura ve fatura yerine geçen belgelerde ayrıca gösterilmeyecektir.
Kanun’da belirtilen dijital içeriklerin aracı platformlar vasıtasıyla satışında, içeriği satanın açıkça belirtilmediği ve bu durumun taraflar arasındaki sözleşmelere yansıtılmadığı, düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde dijital içeriği satana ait bilgilere açıkça yer verilmediği hallerde dijital içerik satışına ilişkin hasılatın tamamı söz konusu içeriğin satışına aracılık eden mükellefin matrahına dâhil edilecektir.
VI. Vergi’nin Oranı ve Hesabı
Vergi’nin konusuna giren birden fazla hizmetin tek bedel karşılığında birlikte sunulması halinde, matraha uygulanacak vergi oranı olarak bu hizmetlerden geçerli en yüksek vergi oranına tabi olan dikkate alınır.
VII. Vergilendirme Dönemi
Dijital Hizmet Vergisinde vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleri olup Bakanlık hizmet türlerine ve mükelleflerin faaliyet hacimlerine göre birer aylık vergilendirme dönemi yerine üçer aylık vergilendirme dönemi tespit etmeye yetkilidir.
VIII. Vergi’nin Beyanı
Vergi sorumluluğu yüklenenlerin, vergi kesintisine tabi işlemlerinin bulunmadığı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak beyanname verme zorunlulukları yoktur. Tebliğ ilgili hükmünde Dijital Hizmet Vergisi beyannamelerinin tamamının www.digitalservice.gib.gov.tr adresi üzerinden elektronik ortamda gönderilmesi ve Dijital Hizmet Vergisi mükellefiyeti tesis ettirilenlerden, Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi bakımından mükellefiyeti bulunmayanların herhangi bir had ile sınırlı olmaksızın beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluklarının olmaması uygun bulunmuştur.
Tebliğ ilgili hükmünde Dijital Hizmet Vergisini tarha yetkili vergi dairesinin BMVDB olması uygun bulunmuştur.
IX. Vergi’nin Ödenmesi
Tebliğ’de ödemenin; vergi dairelerine ve tahsile yetkili bankalara yapılabileceği gibi, GİB’ininternet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden tahsile yetkili bankaların banka kartı veya kredi kartı ile de yapılabileceği düzenlenmiştir.
X. Düzeltme
Sunulan dijital hizmetin iadesi mümkün bulunmadığından ve dijital hizmet vergisi hasılat üzerinden alınan bir vergi olduğundan dijital hizmetlere ilişkin hesaplanan Vergi’nin düzeltilmesi ve iadesi söz konusu değildir. VUK’ta düzenlenen vergi hatası kapsamındaki düzeltme talepleri, mezkûr Kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
XI. Vergi Güvenliği
Tebliğ ile VUK kapsamına giren vergilere ilişkin beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmeyenler için şu düzenleme hüküm altına alınmıştır:
- Kanun kapsamındaki dijital hizmet sağlayıcılarına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için Dijital Hizmet Vergisini tarha yetkili vergi dairesi tarafından internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak ihtarda bulunulabilecek,
- Bu durum GİB’in internet sitesinde ilan edilecek,
- İlan tarihinden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde, dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine Bakanlıkça karar verilecek,
- Bu kararın erişim sağlayıcılarına bildirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (“BTK”) gönderileceği ve engelleme kararlarının gereğinin bildirimden itibaren yirmi dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilecektir.
Bununla birlikte; Bakanlıkça engelleme kararı verilmeden önce;
- Yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiği hususu, dijital hizmet vergisini tarha yetkili olan BMVDB tarafından, dijital hizmet sağlayıcısının internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak 213 sayılı Kanunda sayılan tebligat yöntemleri ve/veya elektronik posta ve/veya diğer tüm iletişim araçları ile dijital hizmet sağlayıcısına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine ihtarda bulunulur,
- Söz konusu ihtarda, hangi yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiği belirtilir ve dijital hizmet sağlayıcısından bu yükümlülüklerin, durumun taraflarına iletildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yerine getirilmesi istenir,
- GİB’in internet sitesinde, dijital hizmet sağlayıcısına ilişkin bilgilere yer verilmek suretiyle Kanunun 7 nci maddesi kapsamında ihtarda bulunulduğu, ihtar gereğinin yapılmaması halinde mezkûr maddeden kaynaklı tüm yetkilerin kullanılacağı ilan edilir. İlandan itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde;
- Bakanlıkça dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine karar verilir.
- Bu karar erişim sağlayıcılarına bildirilmek üzere BTK’ya gönderilir.
- Engelleme kararlarının gereği, bildirimden itibaren yirmi dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir.
- Yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde;
- Henüz erişimin engellenmesi kararı verilmemişse bu yönde karar verilmez,
- Bu yönde karar verilmiş ancak BTK’ya gönderilmemiş ise işlemlere devam edilmez,
- Karar, BTK’ya gönderilmiş ancak henüz erişim sağlayıcıları tarafından kararın gereği yerine getirilmemişse Bakanlıkça işlemlere devam edilmemesi gerektiği hususu BTK’ya bildirilir,
- Erişim sağlayıcıları tarafından erişim engellenmişse, Bakanlıkça erişimin engellenmesinin kaldırılması hususu BTK’ya iletilir, bu hususun bildiriminden itibaren yirmi dört saat içerisinde erişim sağlayıcıları tarafından dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişim açılır.
Tebliğ’in tam metnine ulaşmak için lütfen tıklayınız.
MORAL & PARTNERS
Bilge Binay Kanat, Kıdemli Avukat
Nur Duygu Bozkurt, Avukat
Burak Batı, Stajyer Avukat