Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonrası Hakların Kullanılması Hakkında Yönetmelik
1. Amaç ve Kapsam
Yönetmeliğin amacı “6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu”nda (“Kanun”) belirtilen rehin sözleşmesine, rehin hakkının kurulmasına, rehin sistemlerine, rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Siciline (“Sicil”) tesciline, borçlunun temerrüdü sonrası rehin alacaklısı ile rehin verenlerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Yönetmelik, kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında ve tacir ve/veya esnaflar arasında yapılan ve rehne konu taşınır varlığı rehin alacaklısına teslim etmeksizin, özel siciline tescil edilmek suretiyle kurulan rehinlere uygulanır.
İşbu Yönetmelik hükümleri, yukarıda sayılan taraflar arasında akdedilmemiş olan rehin, sermaye piyasası araçları ile türev araçlarına ilişkin finansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmeleri ile mevduat rehni, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre kurulmuş taşınır rehni, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre kurulmuş araç rehni, 2920 sayılı Türk Sicil Havacılık Kanununa göre kurulan hava aracı ipoteği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan gemi ipoteği, 3213 sayılı Maden Kanuna göre kurulan maden hakları ve cevher rehni sözleşmelerine uygulanmaz.
2. Rehin Hakkının Kurulması ve Borcun Mevcudiyeti
Rehin hakkının kurulması için aşağıdaki adımların gerçekleştirilmesi gerekmektedir:
1) Rehinle güvence altına alınabilecek mevcut veya müstakbel bir borcun varlığı,
2) İradenin mevcut veya müstakbel bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla, taşınır varlık üzerinde, zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönünde oluşması,
3) Rehin sözleşmesinin hazırlanması ve imzalanması,
4) Rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilmesi
Kanuna ve Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkı, mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek için kurulur.
3. Rehin Sözleşmesinin Hazırlanması ve Sözleşmede Yer Alacak Unsurlar
Rehin sözleşmesi yazılı olarak hazırlanır. Sözleşme aynı zamanda elektronik ortamda da hazırlanabilir.
Sözleşmenin elektronik ortamda hazırlanması durumunda, Sicile tescil edilebilmesi için, güvenli elektronik imza ile imzalanması gerekmektedir.
Sözleşmenin yazılı olarak hazırlanması durumunda, Sicile tescil edilmesi için Sicil yetkilisi huzurunda imzalanır veya taraf imzaları noterce onaylanır.
Rehin sözleşmesinin Kanuna ve Yönetmeliğe göre geçerli olarak hazırlanabilmesi için bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönündeki karşılıklı irade beyanlarının rehin sözleşmesinde belirtilmesi gerekmektedir.
4. Sözleşmenin Tarafları
Geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin alacaklısı olabilecek kişilerin; kredi kuruluşları, tacir veya esnaf olması gereklidir.
Geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin veren olabilecek kişiler ise; tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı olması gereklidir.
5. Rehne Konu Edilebilecek Varlıklar
Rehin hakkı, alacaklar, çok yıllık ürün veren ağaçlar, fikri ve sınai mülkiyete konu haklar, hammadde, her türlü kazanç ve iratlar, başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar, kira gelirleri, kiracılık hakkı, makina ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dahil her türlü elektronik cihaz gibi işletme tesisatı, sarf malzemesi, stoklar, tarımsal ürün, ticari değeri olan her türlü hayvan, ticaret unvanı ve/veya işletme adı, ticari işletme veya esnaf işletmesi, ticari plaka ve ticari hat, ticari proje, vagon ve bu sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet hakları üzerinde kurulabilir.
Borç miktarının belirli olması halinde yukarıda sayılan varlıklardan ancak borç miktarının tamamına ek olarak azami beşte biri oranına yetecek kadarı üzerinde rehin kurulabilir.
İleride mülkiyete konu olabilecek (müstakbel varlık) yukarıda sayılan taşınır varlıklar da rehin konusu edilebilir.
Mevcut veya müstakbel taşınır varlıkların getirileri kendi başına ya da getirisi olduğu taşınır varlık ile birlikte rehin konusu olabilir. Taşınır varlık üzerindeki rehin hakkı doğrudan getirisi üzerinde rehin hakkı vermez. Varlığın getirisi üzerinde de rehin hakkı kurulması için ayrıca kararlaştırılması gerekir.
Taşınır varlık üzerindeki rehin hakkı, varlığın bütünleyici parçasını da kapsar. Bütünleyici parçanın ayırt edici özellikleri var ise bu özellikler rehin sözleşmesinde ayrıca belirtilmelidir. Taşınır varlıkta rehin sözleşmesi akdedilirken bulunan eklentiler ve sözleşme akdedildikten sonra eklenen eklentiler rehin kapsamında değildirler. Bu eklentilerin rehin kapsamında olabilmesi için, bu hususun rehin sözleşmesinde kararlaştırılmış olması gerekmektedir.
6. Alacakların, Ticari İşletmenin ve Esnaf İşletmesinin Rehni
Her türlü sözleşmeden doğan mevcut veya müstakbel alacaklar rehne konu edilebilir. Ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri saklıdır. İleride doğacak (müstakbel) alacakların geçerli bir şekilde rehne konu edilebilmesi için belirli bir iş veya konu ile sınırlandırılması gerekmektedir. Bütün müstakbel alacakların konu veya iş sınırlaması yapılmaksızın rehne konu edilmesi mümkün değildir.
Ticari işletmenin ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması durumunda, rehnin kurulması sırasında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmaz varlıklar da rehnedilmiş sayılır. Bu varlıklar üzerinde önceden, diğer kanunlara göre rehin hakkı tesis edilmişse, Kanun ve Yönetmelik kapsamında kurulan rehin bir sonraki sırada yer alır. Borç miktarının belirli olması durumunda “Rehne Konu Edilebilecek Varlıklar” başlığı altında sayılmış olan diğer taşınır varlıklardan biri veya birden fazlasının borç miktarının tamamına ek olarak 1/5’inden fazlasını karşılaması halinde işletmenin tümü üzerinde rehin kurulamaz.
7. Muafiyetler
Rehin sözleşmesinin borç ikrarını içermesi durumunda bile, sözleşmenin düzenlenmesi, sicile tescil edilmesi ve Sicilde tesis edilen işlemler sebebiyle herhangi bir vergi, resim, harç ve değerli kâğıt bedeli tahsil edilmez.
8. Rehin Hakkının Geçerlilik Süresi
Rehin hakkı, sözleşmede süre kaydı konulması durumunda, taraflarca belirlenen süre boyunca geçerli olur.
Belirli bir süre sonuna kadar bir borca güvence teşkil eden rehinlerde, borçlunun temerrüde düşmesi durumunda borçlu, rehin sözleşmesinde belirlenen sürenin sona erdiği iddiasını öne sürerek terkin talebinde bulunulamaz.
Rehin hakkının geçerlilik süresinin uzatılması durumunda, ilerleme sisteminde, sonraki sırada başka rehin alacaklısı varsa, lehine geçerlilik süresi uzatılan rehin alacaklısı son sıraya düşer. Rehin alacaklıları arasında sabit derece sistemi var ise rehin alacaklısının derece ve sırası korunur.
Rehin hakkı, rehin sözleşmesinde taraflarca belirlenen sürenin sona ermesi, alacağın sona ermesi, rehin terkini veya rehinli taşınır varlığının tamamen yok olmasıyla sona erer.
Rehin sözleşmesinin Sicile tescilinden sonra alacak için zamanaşımı işlemez.
9. Koruma Tedbirleri
Rehinli taşınır varlığın zilyedi, o varlığı değerini düşürecek davranışlarda bulunursa, ilgililer, rehinli taşınır varlığın bulunduğu yer mahkemesinden bu davranışların engellenmesini isteyebilir. Hâkim, gerekli önlemlerin alınması için ilgililere yetki verebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerin ortaya çıkması durumunda gerekli önlemleri kendiliğinden de alabilir.
İlgililer rehinli taşınır varlığın değeri korumak için gerçekleştirdiği önlemlerin masraflarını malikten isteyebilir ve bu giderlere özgü olmak üzere taşınır varlık üzerinde tescile gerek olmaksızın rehin hakkına sahip olur. Bu rehin hakkı, taşınır varlık üzerinde tescil edilmiş olan diğer yüklerden önce gelir.
Rehinli taşınır varlığın değerinin düşmesi durumunda rehin alacaklısı, alacağı için başka güvence göstermesini veya rehinli taşınır varlığın eski haline getirilmesini borçludan isteyebilir. Rehin alacaklısı taşınır varlığın değerinin düşmesi tehlikesi durumunda da güvence isteyebilir.
Rehinli taşınır varlığın zilyedinin kusuru olmaksızın zarar ortaya çıkmışsa, rehin alacaklısı ancak zilyedin zarardan dolayı aldığı tazminat miktarını geçmeyecek şekilde borçludan güvence vermesini ya da kısmi ödeme yapmasını isteyebilir.
10. Rehinli Taşınır Varlığın Devri
Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin veya zilyetliğinin devri, aksi kararlaştırılmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez.
Mülkiyetin devredilmesi halinde yeni malik borcu yüklendiği takdirde, rehin alacaklısı, kendine başvurma hakkını saklı tuttuğunu 1 yıl içinde yazılı olarak borçluya bildirmezse, borçlu borcundan kurtulur.
11. Temerrüt Sonrası Hakların Kullanımı
- Mülkiyetin devri
Kanun ve Yönetmelik kapsamında rehinle güvence altına alınan borçların süresinde ifa edilmemesi halinde rehin alacaklısı, icra müdürlüğü vasıtasıyla, taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir.
Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devri talebi, borçlunun temerrüde düşürülmesi üzerine bir takip talebi ile yapılır. Takip talebinin üzerine icra müdürlüğü, değerleme raporunda yer alan rehinli taşınır varlığın değerini esas alarak, öncelik sırasını ve alacak miktarlarını gösteren bir sıra cetveli hazırlar. Her rehin alacaklısı sıra cetveli örneğinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde taşınır varlığın bulunduğu yer veya rehin alacaklısının yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde ilgililer aleyhine itiraz edebilir. Eğer itiraz alacağın miktarına ve esasına ilişkin değilse, icra mahkemelerine de yapılabilir.
Sıra cetveline itiraz edilmemesi veya itirazın reddedilmesi üzerine, icra müdürlüğü, ihbarname ile durumu, mülkiyetin devrini isteyen rehin alacaklısından sonra gelen rehin hakkı sahiplerine bildirir. İcra müdürü, borçlu ile rehin veren üçüncü kişi ise, varlığın maliki üçüncü kişiye ödeme emri gönderir.
Ödeme emrinin tebliği üzerine, ödeme 15 gün içerisinde yapılmalıdır.
Rehin veren, ödeme emrine 7 gün içerinde itiraz edebilir. 7 gün içerisinde ödeme emrine itiraz edilmez ve birinci 15 gün içerisinde borç ödenmezse rehinli taşınır varlığın mülkiyeti alacaklıya devredilir.
Ödeme emrine, rehin hakkı bakımından itiraz edilirse, itiraz sonuçlanıncaya kadar mülkiyet alacaklıya devredilmez.
Ödeme emrine itiraz edilmezse veya edilmesi durumunda icra mahkemesi kararıyla itirazın kaldırılması ya da asliye mahkemesi kararıyla itirazın iptal edilmesi durumunda, borçluya veya taşınır varlığı zilyetliğinde bulunduran kişiye icra emri gönderir. Bu icra emrinde, ilgili varlığın 7 gün içerisinde teslimi emredilir.
Borçlunun veya ilgili varlığı elinde bulunduran kişinin icra emrinin gereğini yapmaması durumunda rehinli taşınır varlık elinden zorla alını, rehin alacaklısına verilir. Bu husus Sicile bildirilir.
Rehinli taşınır varlığın mülkiyetini devralmaya hakkı olan rehin alacaklısı, eksper raporunda belirtilen tutardan fazla bir alacağa sahipse raporda belirtilen tutarın onda dokuzunu alacağına mahsup ederek varlığın mülkiyetinin devrini talep edebilir.
Rehinli taşınır varlığın mülkiyetini devralmaya hakkı olan rehin alacaklısı, eksper raporunda belirtilen değerden az bir alacağa sahipse fazla olan tutarı icra müdürlüğü hesabına yatırarak mülkiyeti devralabilir.
12. Geçiş Hükümleri
Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesine göre Kanun ve bu Yönetmelik, mülga 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanununa göre kurulan ticari işletme ve esnaf işletmesi rehinlerine uygulanmaz.
Bununla beraber Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri, Yönetmeliğin 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddelerde belirtilen varlıklar üzerinde Kanun ve bu Yönetmeliğin yürürlüğünden önce kurulmuş bulunan rehinlere uygulanmaz.
Yine Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri görülmekte olan dava ve takiplere uygulanmayacaktır.
Avukat Yiğit Parmaksız & Stajyer Avukat Sibel Büyükkılıç