Torba Yasa ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“213 sayılı Kanun”) kapsamında öngörülen değişiklik ile özel ödeme zamanlarında uygulanacak gecikme faizine ilişkin olarak, “kanun yolundan vazgeçilmesi durumunda tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarihe kadar” geçen süreler için tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanacağı belirtilmiş olup ilgili düzenleme 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Ayrıca, mükellefiyet kaydının terkininin analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlandığı yeni bir durum ihdas edilmiştir. Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Bakanlıkça yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükelleflerin vergi incelemesine sevk edilip bunlar nezdinde yoklama yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olması şarttır. Teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Bakanlıkça belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur. Kâğıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacak ve kayıtların tevsikinde kullanılamayacaktır.
Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, mükellefin başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunacaktır. Yapılan incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği tespit olunursa, mükellef hakkında 213 sayılı Kanun uyarınca işlem tesis edilecektir. Şu kadar ki, daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade olunmaz. Yapılan inceleme neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade olunacaktır.
Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükelleflerin izaha davet edilebilmesine ilişkin olarak, izah davet yazısının tebliğinden itibaren 30 günlük süre içerisinde (eski hükümde 15 gün) izahta bulunulması durumunda yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilecektir. Keza, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilen vergi zıyaa cezasına ilişkin olarak da vergi beyannamelerinin verilmesi, ödemelerin yapılması hususlarının izahta bulunulan tarihten 30 gün içerisinde (eski hükümde 15 gün) gerçekleştirilmesi olarak düzenlenmiştir. Yine aynı madde kapsamında, mükelleflere ön tespite ilişkin yazının tebliği konusunda, toplam mal ve hizmet alışlarına ilişkin miktar 50 bin TL’den 100 bin TL’ye çıkartılmış olup anılan hükümler 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Ayrıca, vergi cezalarında gerçekleştirilebilecek indirimlere ilişkin, cezanın yarısının indirilmesi hususunda müteakiben kesilenlerdeki 1/3’lik oran kaldırılmış, uzlaşma olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının %75’inin, bu Kanun’da yer alan ödeme süreleri içinde ödenmesi durumunda ise üzerinde uzlaşılan cezanın %25’inin indirileceği öngörülmüştür.
Vergi/ceza ihbarnamesine karşı açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlarda (Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç);
mükellef için geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk edecektir.
Torba Yasa’nın tam metnine ulaşmak için tıklayınız.
MORAL & PARTNERS
Bilge Binay Kanat, Kıdemli Avukat
Burak Batı, Stajyer Avukat