“7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 26 Mart 2020 tarihli ve 31080 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup (“Torba Yasa”); hükümlerin yürürlük tarihleri her bir hüküm için farklı düzenlenmiştir. Bu sebeple, hükümlerin yürürlüğe giriş tarihleri ilgili başlık altında, genel yürürlük tarihi ise yazımızın sonunda ayrıca belirtilmiştir.
Torba Yasa’nın konusunu, ülkemizde ve tüm dünyada etkileri yoğun şekilde hissedilen koronavirüs (“
COVID-19”) salgını
sebebiyle iş hayatına olası olumsuz yansımaların en aza indirgenmesi hedefi ışığında mevzuatın çeşitli alanlarında
gerçekleştirilen bir dizi değişiklik ve eklemeler oluşturmaktadır.
I. İŞ YERİ KİRA BEDELLERİNE İLİŞKİN DÜZENLEME
Torba Yasa’nın Geçici 2. maddesi uyarınca, 1 Mart 2020 tarihinden 30 Haziran 2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira
bedelinin ödenememesi, kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacaktır.
İlgili düzenleme kesinlikle “kira bedellerinin ilgili dönem boyunca ödenmemesine yönelik bir hak” olarak
yorumlanmamalıdır. Kaldı ki; ilgili düzenlemede kira ödeme yükümlülüğünü erteleyici bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu
bağlamda şirketlerin, iş yerlerinin kira bedellerini ödeme yükümlülüğü kural olarak devam etmektedir. Bu düzenleme
ilgili süre zarfında ifa güçlüğü veya ifa imkansızlığı hallerinde kira sözleşmelerindeki kira bedelinin ödenememesinin
kiraya veren tarafından geçerli bir sözleşmeyi fesih ve kiralananı tahliye sebebi olarak nitelendirilemeyeceğine
ilişkindir.
II. TİCARİ HAYATA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
1. Banka ve Kredi Kurumlarına Olan Borçlara Yönelik Düzenlemeler
Torba Yasa ile 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin
Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun kapsamında, birtakım geçici nitelikte düzenlemeler getirilmiştir.
Torba Yasa ile getirilen ilgili düzenlemeye göre:
(i) Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 24 Mart 2020 tarihinden önce olup da, kullandığı nakdi ve gayri nakdi
kredilerinin anapara, faiz ve/veya fer’ilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin,
(ii) Ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin,
(iii) Kredi kartı müşterilerinin,
söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31 Aralık 2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden
yapılandırılması halinde, bu kişilere ait karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi
borçlarına ilişkin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan
kayıtların, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate
alınmayacağı belirtilmiştir.
Ek olarak, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların yukarıdaki düzenleme kapsamında mevcut kredileri yeniden
yapılandırması veya yeni kredi kullandırmasının, bu kuruluşlara herhangi bir hukuki veya cezai sorumluluk yüklemeyeceği
hüküm altına alınmıştır.
söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31 Aralık 2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden
yapılandırılması halinde, bu kişilere ait karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi
borçlarına ilişkin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan
kayıtların, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate
alınmayacağı belirtilmiştir.
Ek olarak, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların yukarıdaki düzenleme kapsamında mevcut kredileri yeniden
yapılandırması veya yeni kredi kullandırmasının, bu kuruluşlara herhangi bir hukuki veya cezai sorumluluk yüklemeyeceği
hüküm altına alınmıştır.
2. Karşılıksız Çeklere İlişkin Düzenlemeler
Torba Yasa ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yapılan geçici nitelikteki düzenlemeye göre, 24 Mart 2020 tarihinden önce
işlenen karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçları (çekin bankaya ibraz edilerek karşılıksızdır işlemine
sebebiyet verilmesi) sebebiyle aleyhinde mahkumiyet hükmü kurulan kişilerin cezalarının infazı, düzenlemenin yürürlük
tarihi olan 26 Mart 2020 tarihi itibariyle durdurulacaktır. Ek olarak, bu suç sebebiyle ceza infaz kurumlarında hükümlü
bulunan kişilerin, tahliye tarihinden itibaren en geç üç (3) ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini
(1/10) alacaklıya ödemek zorunda olduğu, kalan kısmını ise üç (3) aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on
beş (15) eşit taksitle ödemesi durumunda mahkeme tarafından ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan
kaldırılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Kanun maddesinin 7226 sayılı Kanun’dan önceki halinde “karşılıksız çek
keşide etme suçundan mahkumiyet kararı alan sanıklar hakkında” verilen adli para cezalarında ödemelerin devlete
yapıldığı dikkate alındığında, yeni düzenleme ile ödemelerin onda birinin alacaklıya ödenmesi, alınan tedbirlerin hem
alacaklının hem de borçlunun menfaatlerini gözetme amacı taşıdığını göstermektedir.
İnfazın Torba Yasa ile getirilen düzenlemesi uyarınca durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç (3) ay içinde çek
bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde, alacaklının şikayeti üzerine mahkeme tarafından hükmün
infazının devamına karar verileceği belirtilmiştir. Hükümlünün taksitlerden birini ilk defa süresi içinde ödememesi
halinde ise bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenecektir. Ancak hükümlünün kalan taksitlerden birini daha
ödememesi halinde, alacaklının şikayeti üzerine mahkeme tarafından hükmün infazının devamına karar verilecektir.
Cezanın infazı bakımından ise hükmün infazının durdurulması halinde ceza zamanaşımının işlemeyeceği ve cezasının infazı
durdurulan kişi hakkında, hükmü tahsis eden yetkili icra ceza mahkemesince mahkeme tarafından adli kontrol tedbirine
karar verilebileceği belirtilmiştir.
Yetkili icra ceza mahkemesince, Torba Yasa ile getirilen yeni düzenlemeler uyarınca tahsis edilecek yeni hükümlere 2004
sayılı İcra ve İflas Kanunu (“
2004 sayılı Kanun”) uyarınca itiraz yolu açık olup, getirilen yeni düzenlemeler her bir
suç için yalnızca bir kez uygulanabilecektir.
Torba Yasa’nın ticari faaliyetlere yönelik işbu düzenlemeleri, Torba Yasa’nın yayımlanma tarihi olan 26 Mart 2020 tarihi
itibariyle yürürlüğe girmiştir.
III. İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA YAPILAN DÜZENLEMELER
Torba Yasa ile 4857 sayılı İş Kanunu (“
4857 sayılı Kanun”) ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’nda (“
5510 sayılı Kanun”) birtakım esaslı değişlikler yapılmış olup, söz konusu değişiklikler aşağıda ana
başlıklar halinde belirtilmektedir.
1. Telafi Çalışmasına Dair Düzenlemeler
4857 sayılı Kanun’da düzenlenen telafi çalışması süresi iki (2) aydan dört (4) aya çıkartılmıştır. Buna göre,
ülkenin
içerisinde bulunduğu mevcut koşullar dikkate alındığında, zorunlu nedenlerle işin durması veya benzer nedenlerle
işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya işin tamamen tatil edilmesi ya da işçinin
talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde işverenler, dört (4) ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması
yaptırabilecek ve bu süre gerekli görülmesi halinde Cumhurbaşkanı tarafından iki katına kadar, yani sekiz (8) aya kadar
artırılabilecektir.
Torba Yasa’nın telafi çalışmasına ilişkin hükümleri, yayımlanma tarihi olan 26 Mart 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe
girmiştir.
2. Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Düzenlemeler
Torba Yasa ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında kısa çalışma başlama tarihinden önceki son altmış (60)
günde (bir önceki düzenlemede 120 gündü) kesintisiz olarak çalışmış ve son üç (3) yıl içinde dört yüz elli (450) gün
(bir önceki düzenlemede 600 gündü) sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş çalışanların, işveren
tarafından kısa çalışmaya başvurulması halinde ödenekten yararlanacağı düzenlenmiştir. Anılan koşulu sağlamayan
çalışanların, son işsizlik maaşı hak edişlerinden kalan bakiye süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam
edebileceği belirtilmiştir.
Ödeneğe hak kazanılabilmesi için, kısa çalışma uygulanan dönemde, – haklı nedenle fesih halleri saklı olmak üzere-
hiçbir çalışan işten çıkartılmamalıdır. Bahse konu fesih yasağı,
yürürlük tarihinden itibaren değil, kısa çalışma
uygulanan dönemin başlangıcından itibaren uygulama alanı bulmaktadır.
Kısa çalışma başvuruları altmış (60) gün içerisinde sonuçlandırılacak olup Cumhurbaşkanı’nın kısa çalışma ödeneği
başvurularını 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatma yetkisi bulunmaktadır.
Torba Yasa’nın kısa çalışma ödeneğine ilişkin hükümleri, 29 Şubat 2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3. İşveren Sendikası Dayanışma ve Yardım Fonuna İlişkin Düzenlemeler
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yer verilen ve
işveren sendikalarının, işçilerin sigorta
primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun yüzde yirmi beşini aşmamak üzere
karşılıksız
yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu oluşturabileceğine ilişkin düzenlemedeki üst sınır, yüzden yirmi beşten (%25)
yüzde otuz beşe (%35) çıkartılmıştır.
Torba Yasa’nın işveren sendikası dayanışma ve yardım fonuna ilişkin hükümleri, yayımlanma tarihi olan 26 Mart 2020
tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir
4. İşverenlere Yönelik Desteklere İlişkin Düzenlemeler
5510 sayılı Kanun uyarınca 4(a) kapsamında uzun vadeli sigortalı işçi çalıştıran işverenlerce,
(a) 2019 yılının aynı ayına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (“
SGK”) verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya
muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı 128,00-TL (Toplu İş Sözleşmesine tabi özel sektör
işverenlerine ait işyerleri için 256,00-TL) ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek
üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,
(b) 2020 yılı içinde ilk defa 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam
prim ödeme gün sayısının,
2020 yılı Ocak ile Aralık dönemi için günlük 2,50-TL ile çarpımı sonucu bulunacak olan tutarın, işverenler tarafından
SGK’ya ödenecek olan sigorta primlerinden mahsup edileceği ve bu tutarın İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacağı
belirtilmiştir.
Düzenlemeden yararlanılabilmesi, işverenin bildirmiş olduğu mevcut sigortalı sayısının 2019 yılı Ocak ile Kasım ayları
arasında sigortalı sayısının minimum olduğu dönemden az olmaması koşuluna bağlanmıştır.
Torba Yasa’da mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad ve unvan altında ya da bir iş birimi olarak açılması veya
yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında
istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde ise işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu
desteğinden yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2020
yılı Ocak ile Aralık ayları arasındaki dönemde eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden İşsizlik Sigortası Fonu’nca
karşılanan tutar, gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınacağı ve söz konusu işyerlerinin Torba Yasa ile
getirilen bu destekten yararlanamayacağı düzenlenmiştir.
İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılar ile ilgili 2020 yılı Ocak ila Aralık dönemlerine ait aylık prim ve hizmet
belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediğinin, sigorta primlerini yasal
süresinde ödemediğinin, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde çalıştırdığı
kişileri sigortalı olarak bildirmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının veya söz konusu
işverenlerin SGK’ya prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunduğunun
tespiti halinde, 2020 yılı içinde ilk defa 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerlerinden bildirilen sigortalılara
ilişkin düzenlemenin uygulanmayacağı, ancak SGK’ya olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve
gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca tecil ettiren ve
taksitlendiren işverenlerin, bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece söz konusu düzenlemeden yararlanabileceği
belirtilmiştir.
Ek olarak, 5510 sayılı Kanun’un, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıyı fiilen
çalıştırmadığı tespit edilen işyerlerini birtakım sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanmadan belirli
sürelerle men eden hükmün işbu düzenleme yönünden uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Torba Yasa’da yukarıda belirtilen (a) maddesinin uygulanmasında, bir önceki yılın aynı ayına ilişkin olarak aylık prim
ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmemiş olması halinde, bildirim yapılmış takip eden
ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesindeki bildirimlerin esas
alınması öngörülmüştür. Ek olarak, 2019 yılından önce 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan, ancak 2019 yılında sigortalı
çalıştırmamış işyerleri, 2020 yılı içinde ilk defa 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış gibi işlem yapılacak ve
düzenlemenin uygulanmasında bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınacaktır.
Bununla birlikte, olağan şartlar altında sigortalı ve işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primlerinin devlet
tarafından karşılandığı durumlarda, işverenin ödeyeceği sigorta priminin işbu düzenleme kapsamında İşsizlik Sigortası
Fonu tarafından karşılanacak tutardan az olması halinde yalnızca sigorta prim borcu kadar mahsup işlemi yapılması
öngörülmüştür.
Torba Yasa’nın işverenlere yönelik desteklere ilişkin düzenlemelere dair hükümleri, Torba Yasa’nın yayım tarihi olan 26
Mart 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
5. Maden Çıkarılan İşyerlerine İlişkin Düzenlemeler
Torba Yasa ile gelen düzenlemenin uygulanmasında, 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca ücretleri asgari ücretin iki
katından az olamayacağı hükme bağlanan “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan işçiler için,
yukarıda belirtilen (a) maddesi uyarınca belirlenecek günlük kazancın 341,00-TL olarak dikkate alınması öngörülmüştür.
Bu işçiler için, 2019 yılının aynı ayına ilişkin SGK’ye verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim
hizmet beyannamelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50’sini geçmemek üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin
verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin
toplam prim ödeme gün sayısının dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Torba Yasa’nın maden çıkarılan işyerlerine ilişkin düzenlemelere dair hükümleri, Torba Yasa’nın yayım tarihi olan 26
Mart 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
6. İhale Usulüyle Özel İşverenlerce Kamuda İstihdam Edilen Sözleşmeli Personellere İlişkin Düzenlemeler
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında faaliyet gösteren (i) genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli
idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler (mesleki kuruluş
şeklinde faaliyet gösterenler ile bunların üst kuruluşları hariç), tüzel kişiler, (ii) kamu iktisadi kuruluşları ile
iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüsleri, (iii) sosyal güvenlik kuruluşları, fonlar, özel
kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kurulmuş ve kendilerine kamu görevi verilmiş tüzel kişiliğe sahip
kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç) ile bağımsız bütçeli kuruluşlar ile (iv)
belirtilen bu kurum ve kuruluşların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından
fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler tarafından ilgili mevzuat
uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında ise ihale dokümanında personel
sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü işçilikler için,
yukarıda belirtilen (a) maddesi uyarınca İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacak tutarların, bu idarelerce
işverenlerin hak edişinden kesileceği düzenlenmiştir. Buna karşılık, işbu düzenlemenin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanunu’nun ekinde yer alan (I) sayılı cetvelde belirtilen genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine ait kadro ve
pozisyonlarda 5510 sayılı Kanun kapsamında 4(a)’ya tabi olarak çalışan sigortalılar için uygulanmayacağı öngörülmüştür.
Torba Yasa’nın ihale usulüyle özel işverenlerce kamuda istihdam edilen sözleşmeli personellere ilişkin düzenlemelere
dair hükümleri, Torba Yasa’nın yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
7. Kısmi Süreli ve Çağrı Üzerine Çalışanlar ile Ev Hizmetlerinde Çalışan Sigortalılara İlişkin Düzenlemeler
Torba Yasa ile 5510 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar, 4857 sayılı Kanun
uyarınca kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar, bir (1) ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışıp, çalıştığı
saat karşılığında ücret alanlardan bir (1) ay içerisinde otuz (30) günden eksik prim ödeme gün sayısı bulunanların 5510
sayılı Kanun’da öngörülen şartları haiz olmaları kaydıyla otuz (30) günden eksik günleri için genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmasına ilişkin düzenleme kapsamından çıkartılmıştır.
Ek olarak, 4857 sayılı Kanun uyarınca kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bir (1) ay içerisinde günün bazı
saatlerinde çalışıp, çalıştığı saat karşılığında ücret alanlardan bir (1) ay içerisinde yirmi (20) gün ve daha az
çalışması olan sigortalıların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin otuz (30) güne tamamlanmasına
yönelik düzenlemede değişiklik yapılarak, ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar bu düzenleme kapsamından da çıkartılmış
ve eksik günlerin tamamlanmasına ilişkin zorunluluk yirmi (20) günden sekiz (8) güne düşürülmüştür.
Başka bir ifadeyle,
4857 sayılı Kanun uyarınca kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bir (1) ay içerisinde günün belli saatlerinde
çalışarak, çalıştığı saat bazında ücret alanlardan sekiz (8) gün ve daha az çalışması olan sigortalıların, genel sağlık
sigortası primlerinin otuz (30) güne tamamlanması gerekecektir.
Torba Yasa’nın kısmi süreli ve çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde çalışan sigortalılara ilişkin
düzenlemeleri, yayımı tarihini takip eden ayın başında, yani 2020 yılı Nisan ayı itibariyle yürürlüğe girecektir.
IV. YARGILAMA VE USUL HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER
COVID-19 salgınının ülkemizde yaygın halde görülmesi sebebiyle, bu zorlu süreçte vatandaşların herhangi bir hak kaybına
uğramaması adına Torba Yasa ile usul kanunlarında geriye dönük birtakım düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre;
(a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak
düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine
ilişkin tüm süreler ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (“
5271 sayılı
Kanun”) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“
6100 sayılı Kanun”) ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar
bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma
kurumlarındaki süreler 13 Mart 2020 tarihi de dahil olmak üzere bu tarihten,
(b) 2004 sayılı Kanun ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim veya icra ve
iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra
ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz
kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22 Mart 2020 tarihi de dahil olmak üzere bu tarihten,
itibaren
30 Nisan 2020 (bu tarih de dahil olmak üzere) tarihinde kadar durdurulmuştur.
Torba Yasa’da bu sürelerin,
durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı,
durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş (15) gün ve daha az kalmış olan sürelerin ise durma
süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş (15) gün uzamış sayılacağı belirtilmiştir.
Bununla birlikte, COVID-19 salgınının devam etmesi halinde, Cumhurbaşkanı’nın durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir
kez uzatabileceği ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabileceği belirtilmiştir.
Torba Yasa ile getirilen, yargılama ve usul hukukuna ilişkin sürelerin durmasına ilişkin düzenlemeye getirilen
istisnalar ise aşağıdaki gibidir:
-
Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zamanaşımı
süreleri,
-
5271 sayılı Kanun’da düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler,
-
6100 sayılı Kanun’da düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler.
Torba Yasa kapsamında, 2004 sayılı Kanun uyarınca yapılacak birtakım işlemler de istisna kapsamında tutulmuştur. Buna
göre;
-
İcra ve iflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilmiş olan satış gününün durma süresi içinde
kalması halinde, bu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın icra ve iflas dairelerince
yeni bir satış günü belirlenecek olup, bu durumda satış ilanı yalnızca elektronik ortamda yapılacak ilan için ayrıca bir
ücret alınmayacaktır.
-
Durma süresi içinde rızaen yapılan ödemeler kabul edilecektir.
-
Taraflardan biri, diğer tarafın lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebilecektir.
-
Konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçları, durma süresince devam edecektir.
Torba Yasa’nın yargılama ve usul hukuku ile ilgili düzenlemeleri, 26 Mart 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
V. YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDAKİ DÜZENLEMELER
-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yenilenebilir enerji kaynak alanları oluşturulabileceği hususuyla
birlikte bu alanlara ilişkin tapu kütüğüne şerh düşüleceği belirtilmiş olup şerh tarihinden itibaren üç (3) yıl içinde
kamulaştırma bedelinin tespitiyle Hazine adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu
idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerhin tapu idaresince resen sicilden silineceği düzenlenmiştir.
-
Yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımını ve verimliliğini etkileyici imar planlarının düzenlenemeyeceği,
belirlenen yenilenebilir enerji kaynak alanları imar planlarına resen işlenmek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
tarafından ilgili mercilere bildirileceği hükmü getirilmiştir.
-
Bununla birlikte, yenilenebilir enerji kaynak alanlarında kurulacak üretim tesisleri için Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı tarafından Türk Lirası olarak belirlenecek tavan fiyat üzerinden teklif edilecek en düşük fiyat, söz konusu
yenilenebilir enerji kaynak alanı için yarışma şartlarında belirlenecek süre boyunca Yenilenebilir Enerji Kurumu (“YEK”)
Destekleme Mekanizması kapsamında uygulanacaktır.
-
Ayrıca; yarışma sonucunda oluşacak fiyatın yarışma şartlarında belirlenecek süre içerisinde güncellenmesine ilişkin usul
ve esaslar ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek olup Torba Yasa ile
özel mülkiyete konu taşınmazların yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak belirlenmesi hâlinde, söz konusu alanlar
üzerinde acele kamulaştırma yapılabilmesine olanak tanınmıştır.
-
Ek olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretiminin desteklenmesi amacıyla uygulanan tarifeler ile
YEK Destekleme Mekanizması kapsamındaki diğer gelirlerin değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasların EPDK tarafından
çıkarılan yönetmelik ile düzenleneceği belirtilmiştir.
VI. 5253 SAYILI DERNEKLER KANUNU KAPSAMINDAKİ DÜZENLEMELER-
Genel Kurul toplantısı ve organlara seçilenler ve üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin adını, soyadını,
doğum tarihini ve kimlik numarasını kabul edilme ve sona erme tarihinden itibaren kırk beş gün içinde idareye
bildirilmesi imkanı tanınmış; bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen dernek yöneticilerine idari para cezası verileceği
düzenlenmiştir.
-
Derneklerle ilgili her türlü kayıt ile iş ve işlem elektronik ortamda da yapılabileceği hükmü getirilmiştir.
-
Derneklere 26 Eylül 2020 tarihine kadar üyeliği devam edenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını
merkezinin bulunduğu dernekler birimine bildirim yükümlülüğü yerine getirilmiş olup aksi durum için dernek yöneticileri
hakkında idari para cezası öngörülmüştür.
VII. 5737 SAYILI VAKIFLAR KANUNU KAPSAMINDAKİ DÜZENLEMELER
- Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne (“Genel Müdürlük”) ve mazbut vakıflara ait taşınmazların onarım veya inşa karşılığı
kiralamalarında:
- Sözleşmenin başlangıç tarihinde, işletme süresine ait ilk yılın altı (6) aylık kira bedeli ayrıca
teminat olarak
alınacak ve bankalarda nemalandırılacaktır.
Teminat, sözleşmenin sona ermesiyle, varsa taşınmazda meydana gelen zarara mahsup edilir ve kalan kısım
kiracıya iade
edilir.
Sözleşme süresi içinde üç (3) aylık kira bedelinin ödenmediği tarihten itibaren on beş (15) gün içinde
Genel Müdürlük
tarafından, kiracıya bir ihtarname tebliğ ettirilmek suretiyle kira bedelinin tamamının tebliğ
tarihinden itibaren otuz
(30) gün içinde ödenmesi gerektiği, aksi hâlde taşınmazdan hiçbir hüküm ve karara bağlı olmaksızın mülki
amirlikçe
tahliye edileceği bildirilir.
Verilen sürede borcun tamamını ödemeyen kiracının sözleşmesi feshedilmiş sayılır.
Bu durum Genel Müdürlük tarafından mülki amirliğe derhal bildirilir ve taşınmaz mülki amirlikçe en geç
on beş (15) gün
içinde tahliye ve teslim edilir. Alınan altı aylık teminat; kira alacağı, tahliye masrafları ve varsa
taşınmazda meydana
gelen zararlara mahsup edilir ve kalan kısım kiracıya iade edilir.
- Kiralamaya ilişkin yukarıda belirtilen hususlar söz konusu hükümlerin yürürlüğe giriş tarihi olan 1 Ocak 2021
tarihinde
Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmazların devam eden kiralamalarında da uygulanacak olup bu
kiralamalarda
altı (6) aylık teminat alınmayacaktır.
- Ayrıca söz konusu devam eden kiralamalarda birikmiş üç aylık veya daha fazla kira borcu olanların 1 Nisan 2021
tarihine
kadar borcunu tamamen ödememesi halinde kira sözleşmeleri feshedilmiş sayılacaktır. Bu durum Genel Müdürlük
tarafından
mülki amirliğe derhal bildirilir ve taşınmaz mülki amirlikçe en geç on beş gün içinde tahliye ve teslim
edilecektir.
Vakıflar Kanunu kapsamındaki işbu düzenlemeler, 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.
VIII. TORBA YASA İLE GETİRİLEN DİĞER GENEL DÜZENLEMELER
-
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na getirilen ek madde uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”),
belirli
durumlara özel olarak belirli birimlere, ihtiyaç duyulan telefon abone ve konum bilgilerini karşılayacaktır.
Buna göre;
- Afet ve acil durum hallerinde arama, kurtarma ve müdahale faaliyetleri kapsamında, afetten veya acil
durumdan etkilenen
kişiler ile sınırlı olmak üzere Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı veya ilgili valilik ile,
-
112 acil çağrı merkezlerine yapılan çağrılar kapsamında, arayan kişilere ulaşılması amacıyla arama
zamanıyla sınırlı
olmak üzere 112 acil çağrı merkezleri veya ilgili valilik ile,elde edilen veriler başka amaçlar için
kullanılamama şartıyla belirtilen kişiler ve birimlerle sınırlı olarak ihtiyaç
duyulan telefon abone ve konum bilgileri gecikmeksizin karşılanacaktır.
-
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’da
belirtilen
afetler nedeniyle afet yaşanılan yerlerde elektrik ve/veya doğal gaz tüketim bedellerinin bir (1) yıla kadar
ertelenmesi
(tahakkuk ve/veya tahsilatlarının süresi ve kapsamı belirlenerek) ile elektrik ve/veya doğal gaz dağıtım ve/veya
tedarik
şirketlerinin söz konusu ertelemeden kaynaklanan anapara haricindeki tüketicilerden tahsil edilmeyen bedellere
ilişkin
finansman maliyetinin, gecikme zammı tutarını geçmemek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden
karşılanmasına Cumhurbaşkanı tarafından karar verilebileceği düzenlenmiş olup işbu hüküm 1 Ocak 2020 tarihinden
itibaren
uygulanmak üzere Torba Yasa’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
-
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda gelir unsurlarından biri olarak düzenlenen menkul sermaye iradına ilişkin
olarak
yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik
yatırım
fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkının dikkate alınmayacağı düzenlenmiştir.
-
774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nda ise yapılan düzenlemeyle artık kimlik bildirimleri, sorumlu işleticiler
tarafından, üç (3) günlük süre içerisinde genel kolluk kuvvetlerine elektronik ortamda da yapılabilecektir.
-
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’da aylık bağlanmasına ilişkin hükümde aylık
bağlanılan
tarihten sonra geçen çalışmalar esas alındığında en az yirmi (20) yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az beş
bin (5000)
gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla talep halinde ayrıca yaşlılık aylığından
yararlanılabileceği hususu düzenlenmiştir.
-
Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak
tebliğlerde
belirtilen yetkilendirilmiş sınav ve belgelendirme kuruluşlarının gerçekleştireceği sınavlarda başarılı olan
kişilerin
belge masrafları ile sınav ücretlerinin (2019’dan uzatılarak) 31Aralık 2021 tarihine kadar İşsizlik Sigortası
Fonu’ndan
karşılanacağı düzenlenmiştir. Bu hüküm, 31 Aralık 2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe
girmiştir.
-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Yabancı ülke adlî veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına,
iptaline
veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararların nüfus kütüğüne tesciline ilişkin
başvuru
şartını yerine getirmek üzere taraflardan birinin ölmüş veya yabancı olması durumu için Türk vatandaşı olan
diğer taraf
veya vekilinin tek başına başvuru yapabileceği düzenlenmiştir.
-
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele
Edilmesi
Hakkında Kanun uyarınca internet ortamında yapılan ve içeriği 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında
Bahis ve
Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yer alan suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan
yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verileceği düzenlenmiştir.
-
7179 sayılı Askeralma Kanunu kapsamında dövizle askerlikten yararlanabilecek kişiler kapsamına yurt dışında
doğup yurt
dışında ikamet eden ve süresiz ikamet iznine sahip olanlar da dahil edilmiştir.
-
4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’na Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunmayan
Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları ve çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler tarafından yabancı
para
cinsinden katkı payı ödenebileceği düzenlenmiştir.
-
7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılması
Hakkında Kanun ile ihdas edilen Konaklama Vergisi’nin01 Nisan 2020 olan yürürlük tarihi, 01 Ocak 2021 şeklinde
değiştirilmiştir.
Torba Yasa’nın yürürlüğe girişine ilişkin ayrıca tarih belirtilmeyen hükümleri, 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe
girmiştir.
Torba Yasa’nın tam metnine ulaşmak için lütfen
tıklayınız.
MORAL | KINIKOĞLU | PAMUKKALE | KÖKENEK
Özgür Güner, Yönetici Avukat
Uğursan Yiğit Parmaksız, Kıdemli Avukat
Bilge Binay Kanat, Kıdemli Avukat
Göktürk Şahin, Kıdemli Avukat
Nur Duygu Bozkurt, Avukat
Asu Motur, Avukat
Burak Batı, Stajyer Avukat