Önerilen Aramalar

Makaleler

Güncel Makaleler
5.09.2025
Veri, tek başına cismani bir varlık taşımadığı için eşya hukuku kapsamında klasik “taşınır eşya” tanımına tamamen uymasa da hukuki işlem kabiliyeti, devredilebilirliği ve maddi mallara benzer şekilde kullanıma sunulabilir olması da gözetildiğinde taşınır mal kategorisine yaklaşmaktadır.
İşverenin yıllık izin ücreti ödeme yükümlülüğünü düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 57. Maddesinin ilk fıkrası “İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.” yönünde olmasına rağmen, genellikle işverenler bu ödemeyi yapmaktan imtina etmektedir.
Taşınır satışlarında satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin zamanaşımı, Türk Borçlar Kanunu m.231 ile özel olarak düzenlenmiştir. Kural olarak, satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin talepleri satılan malın alıcıya devrinden itibaren iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bununla birlikte ticari taşınır satışlarında ise Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesi uyarınca Borçlar Kanunu hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. Bu nedenle taraflar tacir olsa dahi ayıptan doğan sorumluluk ve zamanaşımı süreleri bakımından Türk Borçlar Kanunu hükümleri esas alınır.
Tüm Makaleler
Veri, tek başına cismani bir varlık taşımadığı için eşya hukuku kapsamında klasik “taşınır eşya” tanımına tamamen uymasa da hukuki işlem kabiliyeti, devredilebilirliği ve maddi mallara benzer şekilde kullanıma sunulabilir olması da gözetildiğinde taşınır mal kategorisine yaklaşmaktadır.
İşverenin yıllık izin ücreti ödeme yükümlülüğünü düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 57. Maddesinin ilk fıkrası “İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.” yönünde olmasına rağmen, genellikle işverenler bu ödemeyi yapmaktan imtina etmektedir.
Taşınır satışlarında satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin zamanaşımı, Türk Borçlar Kanunu m.231 ile özel olarak düzenlenmiştir. Kural olarak, satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin talepleri satılan malın alıcıya devrinden itibaren iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bununla birlikte ticari taşınır satışlarında ise Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesi uyarınca Borçlar Kanunu hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. Bu nedenle taraflar tacir olsa dahi ayıptan doğan sorumluluk ve zamanaşımı süreleri bakımından Türk Borçlar Kanunu hükümleri esas alınır.
Moral | Kınıkoğlu | Pamukkale
Hakkında Geri Bildirimler
"Moral | Kınıkoğlu | Pamukkale’nin çalışkan ekibi adeta şirketin iç hukuk müşaviri gibi çalışıyor."
The Legal 500
“Her zaman nokta atışı ve anlaşılır hizmet sunuyorlar.”
Chambers and Partners
“İyi ve etkili iletişim ve yönetim, iyi sonuçlar.”
Chambers and Partners