Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 13.06.2025 tarihli ve 2023/1 Esas, 2025/3 Karar sayılı kararı (“Karar”) ile; Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ila 447. maddelerinde düzenlenen ve iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra hüküm doğuran rekabet yasağı sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda iş ve ticaret mahkemeleri arasındaki görevli mahkeme belirsizliğini ortadan kaldırarak, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğuna karar vermiştir.
Kararda işçinin işverenle rekabet etmeme yükümlülüğünün borcunun Türk Borçlar Kanunu (“
TBK”)’nun 396. maddesinde düzenlenen sadakat borcu gereği iş sözleşmesi devam ettiği sürece geçerli olduğu, iş ilişkisinin sona ermesiyle birlikte sona erdiği belirtilmiş, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki dönem için kararlaştırılan rekabet yasağının sadakat borcunun bir uzantısı olarak nitelendirilemeyeceği, bağımsız ve sözleşmesel bir taahhüt niteliğinde olduğu ve ister iş sözleşmesinde ister ayrıca düzenlensin, hüküm ve sonuçlarının işçi-işveren ilişkisi sona erdikten sonra doğduğu ve bu nedenle iş sözleşmesi sona erdikten sonra iş sözleşmesinin fer’î bir unsuru olarak kabul edilemeyeceğini vurgulanmıştır.
TBK m. 444-447’deki kanuni düzenlemelere uygun olarak akdedilen rekabet yasağı sözleşmelerinden kaynaklanan davaların Türk Ticaret Kanunu (“
TTK”)’nun 4/1-c maddesi uyarınca mutlak ticari dava sayıldığı, müşteri çevresi ve ticari sır gibi kavramların değerlendirilmesinin ticaret mahkemelerinin uzmanlık alanına girdiği; 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesindeki düzenlemenin ise genel olarak hizmet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin olduğu, TTK m. 4/1-c’deki mutlak ticari dava düzenlemesini bertaraf edecek bir “aksine hüküm” niteliği taşımadığı belirtilmiştir.
Sonuç olarak kararda iş sözleşmesi sona erdikten sonraki rekabet yasağına ilişkin davaların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği kesin şekilde belirlenmiştir. Diğer taraftan iş sözleşmesi devam ederken rekabet etmeme yükümlülüğü 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçinin sadakat borcu kapsamında değerlendirildiğinden bu süreçteki uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin iş mahkemeleri olacağı konusundaki uygulamanın devam edeceği kanaatindeyiz.
Eylül Bengisu Gümüş, Kıdemli Avukat
Selen Kaya, Stajyer Avukat