09.07.2025 tarihli ve 32951 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren İklim Kanunu (“Kanun”) ile iklim değişikliğiyle mücadelede eşitlik, iklim adaleti, sürdürülebilirlik ve adil geçiş gibi ilkeler esas alınmıştır. Kanun, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini yönlendirecek önemli düzenlemelere yer vermekte; kamu kurumları, özel sektör ve yerel yönetimler başta olmak üzere tüm paydaşlara çeşitli yükümlülükler getirmektedir.
Kanun Kapsamında Getirilen Düzenlemeler Nelerdir?
-
Sera Gazı Emisyonlarının Azaltımı:
Emisyonların Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ve ilgili strateji/eylem planları doğrultusunda azaltılması, sektörel bazda belirlenen faaliyetlerin mevzuatla tanımlanmış görevler çerçevesinde uygulanması ve gerektiğinde görevlerin yeniden düzenlenmesi öngörülmüştür. İlgili kurumlar, orta ve uzun vadeli planlarını bu doğrultuda hazırlamak, uygulamak, izlemek ve güncellemekle yükümlü kılınmış; enerji, su ve hammadde verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, kirliliğin önlenmesi, elektrifikasyon, temiz teknolojiler ve sıfır atık gibi birçok alanda azaltım önlemleri almaları zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, net sıfır hedefi doğrultusunda orman, tarım, mera ve sulak alanlardaki karbon yutaklarının korunması ve artırılması için gerekli tedbirlerin alınması da kurumların sorumluluğuna verilmiştir.
-
İklim Değişikliğine Uyum Faaliyetleri:
İlgili kamu kurum ve kuruluşları; iklim değişikliğine uyum kapsamında ulusal ve yerel ölçekte planlama araçları ile risk ve etkilenebilirlik analizlerini hazırlamak, yatırım ve planlamalarda dikkate almak ve uygulamakla yükümlüdür. Su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacak, ekosistemlerin korunması, çölleşme ve erozyonla mücadele ile yutak alanların sürdürülebilir yönetimi sağlanacaktır. Tarımda iklim dirençli ürün deseni ve doğa temelli çözümler benimsenerek gıda güvenliği ve ekosistem temelli uyum hedeflenecektir. Ayrıca, iklim kaynaklı afetlere karşı bütünleşik afet yönetimi yaklaşımıyla risk değerlendirme ve erken uyarı sistemleri geliştirilecektir.
-
Planlama ve Uygulama Araçları:
Finansal araçlar kapsamında, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yatırımlar için iklim finansmanı, yeşil ve sürdürülebilir finansman kaynaklarının geliştirilmesi, sigorta sistemlerinin teşviki ve döngüsel ekonomi uygulamalarının desteklenmesi esas alınmıştır. Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturulacak, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kurulabilecektir.
Teknolojik araçlar başlığında, temiz ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi öncelik olarak belirlenmiş; karbon yakalama, hidrojen gibi yeni teknolojiler için projeler desteklenecek ve gerekli araştırma merkezleri kurulabilecektir.
-
Emisyon Ticaret Sisteminin (“ETS”) Kurulması:
Sera gazı emisyonlarının kontrol altına alınması amacıyla ETS kurulacak olup ulusal tahsisat planlaması hazırlanacak ve tahsisatların dağıtımı yapılacaktır; bu sistem kapsamında faaliyet gösteren işletmelerin İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan (“Başkanlık”) emisyon izni almaları zorunlu hale getirilmiştir. İzinler, tesis veya işletmede meydana gelen değişikliklere göre güncellenebilir ya da iptal edilebilir. ETS kapsamındaki işletmeler, doğrulanmış yıllık emisyonları kadar tahsisat teslim etmekle yükümlüdür; yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda ek tahsisat teslimi gerekir. ETS’ye ilişkin mali varlıklar ve teminatlar sadece amacı doğrultusunda kullanılabilir; haciz, rehin, tasfiye ve tedbire konu edilemez.
-
Gönüllü Karbon Piyasaları:
ETS kapsamındaki tahsisat yükümlülüklerinin bir kısmı karbon kredileriyle denkleştirilebilecektir. Bu amaçla, sera gazı azaltımı, giderimi veya yutak alanların artırılması yoluyla karbon kredisi üreten ulusal bir sistem kurulacak ve esasları Başkanlıkça belirlenecektir.
-
Yeşil Dönüşüm ve İklim Değişikliği ile Mücadele:
Türkiye’nin yeşil dönüşümü ve iklim değişikliğiyle mücadelesini desteklemek amacıyla, sera gazı azaltımı ve iklim uyumu potansiyeli yüksek yatırımlar ile yeşil büyümeye yönelik Ar-Ge ve teknolojik dönüşüm faaliyetlerinin desteklenmesi esas alınmıştır. Karbon Piyasası Kurulu kararları doğrultusunda, özellikle ETS kapsamındaki sektörlerde faaliyet gösteren kamu ve özel sektör aktörlerinin yeşil dönüşüm ve adil geçiş desteklerinden yararlanabilmesi için uygun mekanizmalar oluşturulacaktır. Ayrıca, kamu kurumlarının kendi gelirleri; iklim yatırımlarının finansmanı, risk azaltıcı sigorta araçları, yeşil sermaye piyasası araçları, garanti, hibe ve finansman desteği sağlanmasına yönelik araçların geliştirilmesi ve uygulanması için kullanılabilecektir.
-
Yaptırımlar:
Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yükümlülüklere aykırı davrananlara idari para cezaları öngörülmüştür. Doğrulanmış emisyon raporunu süresinde sunmayanlara 500.000 TL ila 5.000.000 TL arasında ceza uygulanır; bu işletme ETS kapsamındaysa ceza iki katına çıkar. Ayrıca, ozon tabakasını incelten maddelere yönelik yasaklara aykırı hareket edenlere 2.500.000 TL, bakım-onarım hizmeti verenlere 250.000 TL, etiketleme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere ise 120.000 TL idari para cezası verilir.
Florlu sera gazlarını kullanan, ticaretini yapan veya piyasaya arz edenlere 2.500.000 TL idari para cezası uygulanır ve 3 ila 6 ay süreyle Hidroflorokarbon Kontrol Belgesi düzenlenmez. Kotasız veya kotayı aşarak ithalat yapanlara 1.000.000 TL ceza verilir ve takip eden yıl kotasında kesinti yapılır. Etiketleme, veri girişi, raporlama yükümlülüklerine uymayanlar ile bu gazlarla çalışan ekipmana müdahale eden gerçek veya tüzel kişilere 120.000 TL ceza uygulanır.
ETS’ye ilişkin yükümlülüklere aykırılık halinde, emisyon raporunun zamanında sunulmaması durumunda işlem kayıt sistemindeki tahsisatlar dondurulur; rapor sunulsa da para cezası uygulanır. Emisyon izni olmadan faaliyet gösteren işletmelere, geçmişteki doğrulanmış rapora göre ton başına 5 TL, raporu olmayanlara ise 1.000.000 TL ile 10.000.000 TL arasında ceza uygulanır. Ayrıca, süresi içinde yeterli tahsisat teslim etmeyenlere, piyasadaki tahsisat fiyatlarının yüksek olanının iki katı üzerinden ceza kesilir. Bu yükümlülüğünü 3 yıl üst üste %80’in altında yerine getiren işletmelerin emisyon izinleri iptal edilir ve yeni izin en az 3 ay, en fazla 6 ay süreyle verilmez.
Kanun’un İş Dünyası Açısından Etkileri Nasıl Olacaktır?
Kanun, yalnızca çevre odaklı bir düzenleme olmanın ötesinde, özel sektör için önemli değişiklikler ve yeni sorumluluklar getiren kapsamlı bir dönüşüm sürecini başlatmaktadır. Bu sürecin, özellikle enerji alanında yoğun sektörlerden başlayarak tüm iş dünyasını etkileyen etkileri olması beklenmektedir.
Sektörler için karbon bütçelerinin belirlenmesi ve şirketlerin operasyonlarını bu bütçelere göre planlaması gerekebilecektir. Ayrıca, tesisler için sera gazı izleme, raporlama ve doğrulama süreçlerinin çok daha belirgin ve bağlayıcı hâle geldiğini gözlemlemekteyiz. Bu yükümlülüklerin doğru şekilde yerine getirilmesi hem yasal uyum hem de karbon piyasalarına erişim açısından önem taşımaktadır.
Kanun’un tam metnine
buradan ulaşabilirsiniz.
Aslı Kınsız, Yönetici Avukat
Cemile Tekdemir, Stajyer Avukat