Önerilen Aramalar

İşçi Alacakları Yönünden Belirsiz Alacak Davasının Hukuki Akıbetine İlişkin Yargıtay’ın Güncel Değerlendirmesi

6.04.2023

Tüm Haberler
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 27.12.2022 tarihli kararı (“Karar”) ile işçi alacağı davalarına ilişkin olarak “şartları oluşmadığı hâlde belirsiz alacak davası açılması durumunda mahkemenin ne yapması gerektiği” hususunda mevcut yüksek mahkeme görüşlerini de irdeleyerek son derece önemli bir karar vermiştir.
A. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Anayasa Mahkemesi Görüşü Nasıldı?

9. Hukuk Dairesi’nin farklı yönde kararları bulunmakla birlikte; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) ve Anayasa Mahkemesi (“AYM”), alacak belirli olmasına rağmen belirsiz alacak davasına konu edilmesi durumunda mahkemece dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın hemen reddedilmemesi gerektiği kanaatinde idi.

HGK’nın kararları; “Bir miktar belirtilmek sureti ile açılan belirsiz alacak davası da alacak ister belirli ister belirsiz olsun bir eda davasıdır ve eda davalarında hukuki yarar var kabul edilir. Davacının dava açmaktan başka bir yolla alacağına kavuşması mümkün olmayıp bir mahkeme kararına muhtaç ise dava açmakta hukuki yararının bulunduğu tartışmasızdır. Başka bir anlatımla alacağın belirli veya belirsiz olması başlangıçta var olan hukuki yararı ortadan kaldırmaz.” yönünde olup;

AYM de; “Şartları oluşmadan açılan belirsiz alacak davasının dava şartı yokluğundan reddedilmesi -usul hukukundaki imkânlar gözetildiğinde- başvurulabilecek son çare olmadığından mahkemeye erişim hakkının ihlal eder.” yönündeki kararı ile benzer bir görüştedir.

B. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin Güncel Görüşü Nasıldır

9. Hukuk Dairesi; belirsiz alacak davasının şartlarını taşımayan davanın süre verilmeksizin hukukî yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, mahkemece talep sonucunu tamamlaması ya da tam olarak belirlemesi için davacıya süre verilemeyeceğini belirtmiştir.

Karar’da HGK ve AYM görüşleri, aşağıdaki gerekçeler ile eleştirilmiştir;

1. Salt Eda Talebi, Hukuki Yararın Mevcudiyeti İçin Yeterli Değildir

Karar’da; belirsiz alacak davasında hukuki yararın varlığının asıl olarak kabul edilemeyeceği, mahkemece özel olarak davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının incelenmesi ve davacının bu dava türüne özgü özel hukuki yararının bulunması gerektiği belirtilmiştir.

2. Hukuki Yarar, Sonradan Tamamlanamaz

Hukukî yarar eksikliğinin belirli bir süre verilerek tamamlanabilecek bir dava şartı olmadığının altını çizen Karar’a göre; hukukî yarar olsa bile bu şekilde açılmamış davada mahkeme;

  • Davacıya talebini ve davasını tam eda davasına dönüştürmesi için süre veremez. Nitekim; dava türü ıslah yolu ile dahi değiştirilemez. Hatta süre verilmesi, ihsas-ı rey anlamına gelebilir.
  • Dava türünü bizzat değiştiremez. Nitekim; bu durum tasarruf ilkesi ile taraflarca getirilme ilkesine uygun düşmez.

3. Usul Kurallarının Yorumu, AYM İnceleme Kapsamı Dışındadır

Karar’da; usul kurallarının yorumlanmasının derece mahkemeleri ile Yargıtay’ın görev alanına girdiği, bireysel başvuru kapsamında kanun yolu denetiminde gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamayacağı ve bir yargılamada usul meseleleri hakkında karar verilmesi, maddi vakıaların ortaya konması ve değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve somut uyuşmazlığa uygulanmasının AYM’nin yetkisi dışında kaldığı ifade edilmiştir.

4. AYM’nin İnceleme Kapsamı Dışında Kalan Kararları Bağlayıcı Değildir

Karar’da AYM kararlarının özel bağlayıcı etkisinin münhasıran kanun yolunda gözetilmesi gereken alelade kanun hükümlerinin yorumlanması bakımından geçerli olmadığı belirtilmiş, buradan hareketle, bireysel başvuru incelemesinin kapsamını aşan söz konusu değerlendirmelerin bağlayıcı etkisinden söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.

AYM’nin görüşünün usul hukuku kuralları çerçevesinde kabulünün mümkün olmadığının ifade edildiği Karar’da ayrıca belirsiz alacak davasının niteliğiyle bağdaşmayan AYM değerlendirmelerinin Yargıtay ve derece mahkemelerince kabulünün mevzuatın açıklığı karşısında kanuna aykırı ve hatta keyfî bir uygulama dahi oluşturabileceğine işaret edilmiştir.

5. AYM’nin Görüşü, Dava Türüne Uygun Düşmemektedir

9. Hukuk Dairesi; AYM’nin belirsiz alacak davasına özgü özel hukuki yararı dikkate almadan, salt eda davası niteliğinden hareketle, belirsiz alacak davası açan kişinin hukuki yararının bulunduğuna yönelik değerlendirmesinin davanın türüne uygun düşmediği kanaatindedir.

6. Usulden Ret Kararı, Mahkemeye Erişim Hakkını Sınırlandırmamaktadır

Karar’da, usulden ret kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden, ilgili eksiklik giderilerek söz konusu davanın doğru bir şekilde yeniden açılmasının mümkün olduğu ve davanın hukuki yarar eksikliği nedeniyle usulden reddedilmesi hâlinde mahkemeye erişim hakkının sınırlandırılmadığı belirtilerek ayrıca bu sınırlamanın, davalının adil yargılanma hakkının (silahların eşitliği ilkesi boyutuyla) korunmasına yönelik meşru bir amaç taşıdığı ve ölçüsüz bir sınırlama da olmadığına değinilmiştir.

C. Sonuç

Karar’ın, şartları oluşmadığı hâlde belirsiz alacak davası açılması durumunda -iş mahkemelerinin- ne tür bir davranış sergilemesi gerektiği hususunda yol gösterici olacağı şüphesizdir.

Bununla birlikte; “HGK’nın 2022 yılında verdiği farklı yöndeki kararlar” ve Karar’da yapılan “AYM inceleme kapsamı ile bu kapsam dışına çıkılmış ise AYM kararının bağlayıcı olmadığı” yorumu uygulamada yeknesaklaşma bakımından katedilecek yol olduğunu göstermektedir. Şöyle ki;

  • Derece mahkemelerinin olası 9. Hukuk Dairesi kararlarına karşı vereceği direnme kararlarının incelemesi HGK’da yapılacak olduğundan -görüş değişikliğine gitmemesi halinde- HGK, bu kararları kesin olarak -9. Hukuk Dairesi görüşünün aksine- onayabilecektir.
  • Ek olarak, üzerinde kapsam ve içerik incelemesi yapılarak bir AYM kararının bağlayıcı olup olmadığı mahkemelerce tartışmaya açılabilecektir.

Bu çerçevede; sabit bir tutumun mevcut bulunmadığını dikkate alarak olası hak kayıplarını/gecikmeleri bertaraf edebilmek adına güncel uygulama seyrinin takip edilmesi önem arz etmektedir.

Özgür Güner, Ortak Avukat
Burak Batı, Avukat

Diğer Haberler