Kişisel Verileri Koruma Kurulu Tarafından Turizm ve Otelcilik Sektöründe Konaklama Hizmeti Alan Kişilerin T.C. Kimlik Belgesi Fotokopisinin Kaydedilmesi Hakkında İlke Kararı Yayınlandı

Kurul tarafından verilen İlke Kararı ile özetle; turizm ve otelcilik sektörü faaliyetleri kapsamında konaklama yerlerinde (“Konaklama Yerleri”) misafir edilen kişilerin T.C. kimlik belgesi fotokopisinin alınmasının gereğinden fazla veri işleme teşkil etmesi sebebiyle 6698 s. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (“KVKK”) aykırılık teşkil ettiği ve bu yöndeki uygulamalara son verilmesi gerektiği belirtilerek, Konaklama Yerleri’nin 1774 s. Kimlik Bildirme Kanunu (“Kimlik Bildirme Kanunu”) uyarınca kimlik bilgisi teyit ve kayıt yükümlülüğünün kişisel verilerin işlenmesi açısından sınırları açıklanmıştır.

I. İlke Kararı Kapsamındaki Açıklamalar ve İlke Kararı’nın Uygulanması:

Kurul, İlke Kararı’nda gerçekleştirdiği değerlendirmede Konaklama Yerleri’nin Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca isim, soy isim ve T.C. kimlik numarasından oluşan kimlik bilgilerinin kaydedilmesi şeklinde gerçekleşen veri işleme faaliyetinin kanunlarda açıkça öngörülmesi ve veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması nedeniyle hukuka uygun bir veri işleme faaliyeti olduğunu belirtmektedir.

Hukuki yükümlülüğün yerine getirilmesi amacıyla yapılan kişisel veri işleme faaliyetinin kapsamına ilişkin ise; Kurul, Konaklama Yerleri tarafından, Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca getirilen kimlik bilgisi teyit ve kayıt yükümlülüğü için sadece belirtilen bilgilerin kayıt altına alınması ve teyit amacıyla kimlik belgesinin talep edilmesinin yeterli olduğunu ve buna ek olarak kimlik belgesinin fotokopisinin alınmasının ve kayda geçirilmesinin hukuki yükümlülüğün gerektirdiğinden fazla veri işlenmesi sonucunu doğurduğuna dikkat çekmektedir.

Bu kapsamda Kurul, ilgili kişilere ait T.C. Kimlik Belgesi fotokopisinin kaydedilmesi işleminin Kimlik Bildirme Kanunu’ndaki yükümlülüğün yerine getirilmesini aşkın bir kişisel veri işleme faaliyeti olması ve hukuki dayanağı olmaması sebebiyle KVKK uyarınca hukuka aykırı olduğunu değerlendirmiştir.

İlke Kararı kapsamında ayrıca eski nüfus cüzdanlarının kaydedilmesi açısından din ve kan bilgisi bulunması sebebiyle bu durumun özel nitelikli kişisel verilerin korunmasına dair KVKK düzenlemesine de aykırılık teşkil edeceği belirtilmiştir.

Son olarak Kurul, turizm ve otelcilik sektöründe konaklamaya ilişkin bir hizmet satışı söz konusu olması sebebiyle faturalandırma amacıyla müşterilerden talep edilen kişisel verilerin de 213 s. Vergi Usul Kanunu’nda (“VUK”) yer alan gerekliliklerle sınırlı olarak işlenmesinin, “kanunlarda açıkça öngörülmüş olma” hukuki sebebine istinaden hukuka uygun olacağını belirtmektedir.

II. Sonuç

İlke Kararı kapsamında özetle, turizm ve otelcilik sektöründe hizmet veren veri sorumlularının, Konaklama Yerlerindeki müşterilerin gerekli bilgilerinin kaydedilmesi ve doğruluğun teyidi açısından T.C. Kimlik Belgesinin talep edilerek, kontrol sonrasında iade edilmesi suretiyle veri işleme faaliyeti gerçekleştirebileceği, bu sınırı aşan faaliyetlerin hukuka aykırı olacağı belirtilmiştir.

Bu doğrultuda Konaklama Yerlerinin;

• T.C. Kimlik Belgesi fotokopilerinin alınmasına ilişkin uygulamalarına son vermesi ve
• İlke Karar’ın yayımlanmasından önce kayıt altına alınan belgeleri ise KVKK’ya uygun olarak imha etmesi gerekmektedir.

Konaklama Yerleri tarafından kimlik fotokopisinin alınmasına ilişkin uygulamanın sonlanmaması ve/veya mevcut belgelerin imha edilmemesi halinde ise Kurul tarafından veri sorumluları tarafından alınması gereken idari ve teknik tedbirlerin alınmamış olması ve imhası gereken verilerin yok edilmemesi sebebiyle KVKK kapsamında idari ve adli yaptırım uygulanma riski mevcuttur.

Kurum tarafından yayınlanan İlke Kararı’nın tam metnine buradan  erişebilirsiniz.


Işılay Işık, Avukat
Aleyna Katırağ, Stajyer Avukat