İşverenin yıllık izin ücreti ödeme yükümlülüğünü düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 57. Maddesinin ilk fıkrası “İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.” yönünde olmasına rağmen, genellikle işverenler bu ödemeyi yapmaktan imtina etmektedir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin 9 ve 15. Hukuk Dairelerinin kanunda açıkça düzenlenen peşin veya avans olarak ödeme yükümlülüğünün ihlali halinde çalışanın iş akdini haklı nedenle fesih hakkına dair farklı yönde kararlar vermesi üzerine; uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla verilen kararda Yargıtay 9. Hukuk Dairesince işverenin yıllık izin ücreti ödeme borcunun kapsamı ortaya konulmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi çalışanın yıllık ücretli izne çıkmasından önce çalışanın talebi olmasa dahi işverenin yıllık izin ücretini peşin veya avans olarak işçiye ödememesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-(e) hükmünde işveren tarafından işçiye ücretinin kanun hükümlerine uygun olarak ödenmesi ve aynı maddenin (f) alt bendinde çalışma şartlarının uygulanması düzenlemelerine aykırılık oluşturacağı ve haklı nedenle fesih gerekçesi olacağını tekrar vurgulamıştır.
Sonuç olarak, kararda mutlak emredici nitelikteki hükmün uygulanabilmesi için çalışanın yıllık izin süresine dair ücretinin peşin ödenmesi yönünde bir talepte bulunmasına gerek olmadığı, yıllık izin süresine dair ücretin zamanında ve usulüne uygun şekilde ödenmemesinin mutlak emredici hükmün ihlali niteliğinde olduğu ve aksi halin çalışan açısından haklı nedenle fesih sebebi oluşturacağı net şekilde belirtilmiştir.
Stajyer Avukat, Berfin Sarıhan
Kıdemli Avukat, Eylül Bengisu Gümüş