Teknoloji hayatımızda gün geçtikçe daha büyük bir yer kaplamakta. Bu sayede, artık en basit günlük alışverişlerimizi bile internet üstünden sağlamaya başladığımız yadsınamaz bir gerçek haline geldi. Bu doğrultuda, erişilebilirlik, hız, çeşitlilik gibi kavramlar yaşantımızın daha da önemli bir parçası oldular.
Ağırlık kazanmaya başlayan bir ticari faaliyet türü olarak karşımıza çıkan
elektronik pazaryerlerinin, en temel
farklılığı kullanıcı ve satıcıların aynı fiziki ortamda bir araya gelmelerine gerek kalmamasıdır.
Kullanıcı ve satıcılar birbirlerini tanımıyor olmalarına rağmen, internet sayesinde çevrimiçi sistem üzerinden
sağlanan iletişim ağları ile bir aradalarmış gibi sözleşme görüşmeleri yapılabilmekte, şartlarda anlaşarak sözleşme
kurulabilmekte, ödeme gerçekleştirebilmekte ve buna bağlı pek çok faaliyeti de yerine getirebilmektedir.
Çevrimiçi olarak çalışan bu
elektronik pazaryerleri, önemli bir finansal güç haline gelmiş, ticarete yeni bir
yüz ve ivme kazandırmıştır. Nihayetinde
elektronik pazaryeri kavramı bir mal veya hizmetin internet ortamından satın
alınmasından çok daha fazlasını kapsar hale de gelmiştir.
Elektronik ticaretin gelişmesi ile birlikte sıklıkla adını duymaya başladığımız
elektronik pazaryerleri,
alıcılar ile satıcıların üçüncü bir taraf aracılığıyla elektronik ortamda bir araya geldiği ve ticari faaliyetlerin
gerçekleştiği
sanal ortamdır. Elektronik pazaryerleri genellikle tarafları bir araya getiren üçüncü kişi konumundaki
aracı hizmet sunan teşebbüsler üzerinden kurgulanmıştır. Türkiye’deki çevrimiçi pazaryerlerine örnek olarak; N11,
Hepsiburada ve Morhipo gibi online pazaryerleri gösterilebilir. Amazon, Etsy ve eBay gibi platformlar da global
pazaryerleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Elektronik pazaryerleri olarak adlandırılan bu iş kolu,
Rekabet Hukuku ve Ticaret Hukuku açısından yeni
tanımlamaların yapılması, yeni mevzuat düzenlemelerine hızlıca yer verilmesi ihtiyacını da beraberinde getirmiştir.
Klasik ticari hayata yönelik yapılmış mevcut hukuki düzenlemeler ve tanımlamalar, bu güncel pazarı tanımlamakta ve
sınırlarını belirlemekte yetersiz kalmaktadır.
Elektronik Ticaret ile Rekabet Hukukunu Ortak Noktada Buluşturan Güncel Gelişmeler Neler?
Rekabet Kurumu (“
Kurum”) 30 Ocak 2020 tarihinde dijital ekonomi sektöründe gelecek dönemde uygulayacağı politikaları
belirlemek amacıyla, “Dijitalleşme ve Rekabet Politikası Raporu” hazırlık çalışmalarını başlatmıştır. Her ne kadar
çalışma sonucu oluşturulan raporun 2020 yılı içerisinde kamuoyu ile paylaşılacağı belirtilse de halen rapora ilişkin
herhangi bir gelişme yaşanmamıştır.
Bunun yanı sıra, 13 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, Ekonomik Reform Paketi açıklanmıştır.
Ekonomik Reform Paketi ile
dijital pazarlarda rekabetin geliştirilmesini amaçlayan bazı düzenlemeler yapılacağına işaret
etmektedir. Elektronik ticaret konusunda daha rekabetçi bir ortamın oluşturulabilmesi için bu düzenlemelerin yapılması
önem arz etmektedir. Elektronik ticaret platformlarında tutulan verilerin amacı dışında ya da rekabeti kısıtlayacak
şekilde kullanılmasının önlenmesi için birtakım düzenlemelerin yapılması gerekecektir.
Bunun yanı sıra, bu pakette,
elektronik pazaryeri platformlarında ürünlerini satan firmaların haklarını
koruyacak düzenlemelere ilişkin de birtakım regülasyon düzenlemeleri yapılacağı öngörülmektedir. Bu sayede elektronik
pazaryerlerinde yapılacak tüm işlemler ile ilgili daha somut bir yasal çerçeve oluşacak ve bu sayede rekabetçi endişeler
de daha aza indirgenmiş olacaktır.
Rekabet Hukuku Perspektifinden Elektronik Ticaret Ne Şekilde Görünmekte?
Kuşkusuz
elektronik pazaryerlerinin ve
elektronik ticaretin kendine özgü dinamik yapısı ile birlikte günden güne büyüyen
ve sektör açısından önemli bir aktör halini alması, elektronik pazaryerlerinin birbirleriyle, alıcılarla ve kendi
bünyesindeki satıcılarla olan ilişkilerinin yakından incelenmesi gerekmektedir.
Özellikle,
Rekabet Hukuku alanında pek çok
ihlal karşımıza çıkmakta, çok taraflı pazaryerlerinin konumu ise
klasik
rekabet kurallarının uygulanmasını etkisiz kılmaktadır.
Rekabet Hukuku perspektifinden, pazar gücü, pazar payı, fiyat
tespiti, aşırı fiyatlama, hakim durumu kötüye kullanma gibi pek çok hususun elektronik ticaret aktörleri açısından
değerlendirilmesi ve ihlallerin tespiti gerekmektedir. Elektronik ticarette, Rekabet Hukuku açısından gerçekleşen
ihlaller genellikle hakim durumun kötüye kullanılması ve aşırı fiyatlama olarak karşımıza çıkmaktadır.
Elektronik Ticaret ve Rekabet Hukukuna Dair Dünyadaki YaklaşımlarBüyük teknoloji şirketlerinin piyasadaki hakimiyetinin artması ve önlenemez yükselişlerinin ardından, Avrupa ve
Amerika başta olmak üzere pek çok ülkede şirket faaliyetlerine yönelik düzenlemeler yapılması ve
Rekabet Hukuku
açısından faaliyetlerinin denetim altına alınması gerekliliği gündeme gelmiştir. Bu kapsamda;
- Avrupa Komisyonu 2019 yılı içinde “Dijital Çağ İçin Rekabet Politikası” (Competition Policy for the Digital Era)
adlı dijital platformlara ilişkin politika raporunu yayınlamıştır. Raporda, çok taraflı platformlar bakımından
Rekabet
Hukukunun uygulanması, veri kavramının dijital piyasalar bakımından önemi ve Rekabet Hukuku bakımından
incelenmesi gibi
ana başlıklara yer verilerek dijital ekonomilere yönelik rekabet politikasının şekillendirmesi ve büyük
teknoloji
şirketlerine yönelik daha sıkı bir tutum izlenmesi amaçlanmıştır.
- Özellikle, Facebook’un Whatsapp ve Instagram’ı satın almasıyla birlikte piyasadaki yadsınamaz güce ve hakimiyete
erişmesi ile olağan getiri düzeylerinin üzerinde kar elde etmeleri, ve sahip oldukları piyasa gücünü hem veri
işleme
alanında hem de Rekabet Hukuku alanında ihlallere sebep olacak şekilde kullanıyor olması yabancı otoriteler
tarafından
düzenlemeler ve soruşturmalar yapılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Büyük teknoloji platformları açısından
şirketlerin bölünmesini sağlamakta dahil olmak üzere pek çok önlem tartışılıyor olsa da şu an için atılan en
büyük
adımlar şirketler aleyhine başlatılan soruşturmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna göre;
- Google aleyhine 20 Ekim 2020 günü Amerikan Adalet Bakanlığı (Department of Justice – DoJ) ve çoğu Cumhuriyetçi 11 eyalet
Google hakkında kapsamlı bir şikâyette bulunmuştur.
- ABD Yargı Komisyonu tarafından dijital pazarlarda mevcut rekabet düzenlemelerinin yeterliliği araştırılması
(Investigation of Competiton in Digital Markets) sürdürülmektedir.
- Çin'in 2020’nin son günlerinde Google'a antitröst soruşturması yapmaya hazırlandığı duyurarak Çin Devlet Konseyi'nin
tekel karşıtı komitesi Google'ın Android işletim sistemi ile rekabeti baskıladığı iddiaları üzerine Google hakkında bir
soruşturma başlatıp başlatmamaya karar vereceğini açıklamıştır.
- Birleşik Krallık Dijital Pazarlar Görev Komitesi tarafından 2021’e kadar CMA bünyesinde Dijital Pazarlar Birimi’nin
kurulmasını da içeren dijital pazarlarda regülasyonların nasıl ve hangi kapsamda olması gerektiğine ilişkin bir Tavsiye
Metin yayımlanmıştır. Tavsiye Metninde pazarlarda hakim konumda olan teşebbüslerin bu güçlerini kullanarak
gerçekleştirdiği faaliyetlerinden doğan zararların önlenebilmesi adına çeşitli öneriler getirilmektedir.
- Almanya’da Alman Rekabet Kanunu’nda 10. Değişiklik Paketi ile dijital pazarlara özel yeni düzenlemeler ve kavramlar
getirilmiştir.
- Japonya’da 2019 yılı Eylül ayında Dijital Pazar Rekabet Merkezi kurulmuş ve Haziran 2020’de dijital platformlarda
rekabetçi sorunları önlemeye yönelik bir rapor hazırlanmıştır.
- Alman ve Fransız Rekabet Otoriteleri elektronik pazarlarda verilerin işlenmesi konusunda 2016 yılında ortak
yayınladıkları rapor ile birlikte teşebbüslerin ellerinde bulundurdukları veri gücüne bağlı olarak yüksek kazançlar
sağladıkları, bu verilerin pazar gücünün belirlenmesindeki tespitinin önemine değinilmiştir.
Görüldüğü üzere,
Rekabet Hukuku ile
elektronik ticaret kavramları iç içedir. Rekabet otoriteleri Türkiye’de ve dünyada,
elektronik ticaretin, sektör oyuncularını dışlamadan, tüketici lehine ve rekabetçi politikalara uygun olarak
ilerlemesine önem vermekte ve bu konuda çalışmalar yapmaktalardır. Rekabet Hukuku, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi,
elektronik ticarette de rekabetçi ortamın korunması adına önem arz etmektedir.
Ülkemizde bu konuda yapılacak regülasyon değişiklikleri beklenmektedir. Zira çizilecek yasal çerçeveler ile bu sektör
daha da gelişerek güzelleşecektir.
Nur Duygu Bozkurt Kadirhan, Kıdemli Avukat
İrem Tanık, Stajyer Avukat