Bu makale İcra ve İflas Kanunu’nda Değişiklik Yapan Torba Kanu’nun ne getirdiğine değinmektedir.
7327 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“
Torba Kanun”) 19 Haziran 2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Torba Kanun, yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Torba Kanun Ne Getiriyor?
Torba Kanun ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (‘
İİK) kapsamında düzenlenen (i) kesin mühletin borçlu, rehinli alacaklılar ve sözleşmeler bakımından sonuçları, (ii) konkordatonun tasdik edilmemesi, (iii) borçlunun iflası ve (iv) iflas tasfiyesi sürecinde görev alan ve iflas organlarından biri olan iflas idare memurlarına ilişkin bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Torba Kanun ile temel olarak konkordato kurumunun daha işlevsel hale getirilmesi ve iflas tasfiyesinin daha etkin bir şekilde yürütülebilmesi amaçlanmaktadır. Torba Kanun’un
İİK çerçevesindeki düzenlemeleri aşağıda değerlendirilmektedir.
İflasta Mal ve Hakların Paraya Çevrilmesi
Torba Kanun kapsamında ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün halinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmelerin
bir bütün olarak satılacağı; bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve hakların ayrı ayrı satılacağı düzenlenmiştir.
Kesin Mühletin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları
Torba Kanun uyarınca, rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazasının masraflı olması durumunda
İİK’da belirtilen usule göre satışına izin verilebileceği ve bu satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin miktarı kadar ödeme yapılacağı düzenlenmektedir.
Böylece, geçici veya kesin konkordato mühleti içinde,
İİK’da belirtilen koşulların bulunması durumunda ve yine
İİK’daki usule göre rehinli malın satılabilmesi mümkün kılınmaktadır.
Kesin Mühletin Sözleşmeler Bakımından Sonuçları
Torba Kanun kapsamında
sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletme faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamının esas olduğu ve geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimlerin karşılıklı olarak ifa edileceği düzenlenmektedir.
Ayrıca, yapılan diğer değişiklik ile (i) komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle feshedilebilecek sözleşmelerin borçlunun tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasına engel teşkil eden ‘’aşırı külfetli’’ sürekli edimli sözleşmeler olduğu açık bir şekilde hükme bağlanmış ve (ii) mahkemenin bu konuda vereceği kararın mahiyeti itibariyle izin kararı olduğu belirtilmiştir.
Kesin Mühletin Borçlular Bakımından Sonuçları
Torba Kanun uyarınca, borçlunun “izinle yapacağı işlemler” kapsamına ‘
işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırların devri de dâhil edilmiştir. Ayrıca söz konusu işlemlerin yapılmasına mahkemece izin verilmeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatinin alınmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmaktadır.
Konkordatonun Tasdik Edilmemesi ve Borçlunun İflası
Torba Kanun ile konkordato süreci iflasla sonuçlandığı takdirde, iflas kararını veren mahkemenin tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılacağına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar vereceği ve bu durumda iflas idaresine ait görev ve yetkilerin komiserler tarafından kullanılabileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda; mahkemece adi tasfiyeye karar verilmesi halinde, borçlunun hukuki ve ekonomik durumunu en iyi bilen kişi olan komiserlerin iflas idaresine ait görev ve yetkileri kullanabilmesi, yani iflas idari oluşturulmadan komiserin bu tasfiyeyi sağlıklı bir şekilde sonuçlandırabilmesi amaçlanmıştır.
Konkordatoda Geçici Mühlet Kararından Sonra Akdedilmiş Olan Borçlar
Torba Kanun kapsamında konkordatoda geçici mühlet kararından sonra
komiserin izniyle akdedilmiş olan borçların, (i)
adi konkordatoda, konkordato şartlarına tabi olmayacağı ve (ii) temerrüdün oluşması durumunda
mühlet süresi içerisinde dahi icra takibine konu edilebileceği düzenlenmiştir.
İlgili alacakların, rehinli alacaklardan hemen sonra ve diğer bütün alacaklardan önce ödeneceği düzenlenmiştir. Ayrıca, konkordato talebinin iflasla sonuçlanması halinde iflas tasfiyesinde iflas alacaklılarından önce ödenmesi gereken masa borçları arasında yer alacağı düzenlenmiştir.
Mühlet süresi içerisinde belirli şartların oluşması durumunda icra takibi başlatılmasına imkan tanıyan düzenleme, alacaklılar için koruyucu bir hüküm içerdiği gibi, madde metninde kredi kuruluşlarının ayrıca belirtilmesi de konkordato sürecindeki şirketlerin kredi ve benzeri imkanlardan yararlanabilmelerinin ve böylelikle mali durumlarını iyileştirebilmelerinin amaçlandığını göstermektedir.
Torba Kanun’un tam metnine
buradan ulaşabilirsiniz.